Ömrümüzün en inatli zamaninda keçi boynuzunun bir gida oldugunu Ögrenmistik seninle
Tadina bakmaya heveslenmistik
Bir gidayi ilk yeme zamaninda insanin yüzüne gelip oturan veya vuran, Nereye vurduguyla yansima yaptigi anlasilamayan
Komik anlar vardir bir de
Illaki havaya bakmalar
Yüz burusturmalar
Falan
Filan
.
Keçi boynuzunu hiç begenmedim
Beklide sade inadimdan
Her yenilene yahut içinde deger tasiyana mi gida demeli insan
Ihtiyaçtir gida
Olmazsa olmayandir
Yenmeyebilir
Hatta begenilmeye de bilir
Ama gidadir
Sarttir
Mutlaktir
Ve ben ne zaman bir mutlak kelimesini bir cümlede kullanacak olsam
Aklimin karasina gelip oturan bir hakimiyet sahtekarligidir
Belkiler olur sonra
Mutlaklarla aralarindaki husumeti çözememis
Üstelik bu gereksiz husumetin nedenini bile bilememis belkiler
Bilmiyorum, belki.
Hava yeni karamisti
Genç kiz yine agrili gözlerinden muzdarip
Ama artik o agrisiz olamayacak kadar göz doktoruna ve ilaçlarina küs
Yürüyordu
Aylardan nisandi belki ama havada asla bir çocuk bayrami havasini barindirmiyordu iklim
Kasimdan kalma bir iç sikintisi vardi mevsimin
Nisan da kasima benzeyebilir bazen
Hava da olsa hos görmelisin der gibiydi zaman
Yürümek varmak içindi çogu kez ama
Bu sefer degil
Bu sefer öylesineydi
Sadece öylesine
Öylesine yürünmüs yollarda
Öylesine düsünülmüs
Ve hatta hiç düsünülmemesi gereken konular doluyordu aklina
Saka yollu söylenirdi çogu kez en cesaret yoksunu gerçekler
Hangi gözle bakilacagi kestirilemez kalabaliklarda topluluk olmaktan korkan
Korkusunu agrili gözlerinde sakladigina inanan bir kizdi
Yürüyordu
Ve asla bir çocuk bayrami havasi yoktu nisanda
Kasimlardan alacakli bir iklimdeydi zaman
Çok öylesine yürüdügü için
Fazlaca öylesine yasanmamisliklar düsünüyordu
Kendine kizarak
Bu yürüme hali bittiginde hatirlamak istemeyecegi anlar gibi
Öylesine
Sadece öylesine
Yaninda biri vardi
Bir ses ama uzak kalan
Bir göz ama epey baska algilandigi için
Simdi beyninden yüregine direktif edilen bu sevda olma ihtimalinden bile korkan
Ortaokul yillarindan kalma bir köftehor söz oyunu kadar acemice karalanmis satirlar gibi
'Seni seviyorum ama arkadas olarak'
Ve yürüyor simdi
Bunlari düsündügü için mi
Ya da yürüdügü için mi
Ve hatta seni özledigi için mi
Öylesine
Hiç bilmeyerek
Neresinde bitirilecek
Ve hatta kayda alinacak kadar kaide deger olabilir
Keçi boynuzunu da sevmedi
Aslan var mesela sonra
Çok kalabalik masalarda benimle adi tekrarlanir olan
Sonrasinda liderlikmis
Ve hatta epey yansitiyormusum da diye baslayan
Uzayan, beni 'uzasam mi bana göre degil bu mekan' biçiminde düsündüren masallar
Aslanlari seviyorum
Masallardan
Aslan misin sen sorusuyla karsilastigimda kizsam da
Ne günahi var zavallicigin
Oysa ne salakçadir ki
Burçlara inanmak
Ve olur olmaz pat diye aslan misin sen
Balik mi
Yay mi
Diye soran
Hasbel kader bilince de çok elzem bir gerçegi ortaya kosmus kadar gururlanan
Adamlar, kadinlar, gençler, ortanin solunda ve saginda diye ayrilan ama tam ortada anlasan orta yaslilar
Insanlarin karakter analizinde burçlardan gitmek bastan yenilgidir zannimca
Eger bu bir gerçek olsaydi
Yilda on iki ay olduguna göre
Evrende sadece on iki çesit insan karakteri olurdu
Benim bildigim bir insanin dogmasi için alternatif on iki ay var
Ha ötesinde dogan, doguran varsa da
Görmedim
Anlamam
Aslanlari severim
Ama masallardan
Burçlarla yok hiç alakam
Ve yürüyen bir genç kiz
Eve varinca unutmasi gereken ne varsa onlari düsünüyor su an
Hiç düsünmemesi gerekenleri
Olmayacaklari
Olmayacak kararini kendi aldiklarini 'olmali miydi' seklinde düsünüyor
Kiziyor kendine
Akuatik bir oyalanma halinden yorgun
Akustik gökyüzünden bulutlu
Kendi lisanindan çok öte lisanlarin isimlerini tutuyor zihni
Simdi düsük yapsa akli
Evet tam da burada
Akitsa tüm saçmaliklari
Sadece 'olabilir mi' ihtimalinden dahi duydugu mutluluk kalsa aklinda
Kimse anlar mi
Anlamaz
Zahmetsiz
Korkusuz
Akintisiz
Kansiz bir düsük yapsa
Sadece o kalsa aklinda
Bir tek o
Güldügündeki güzellik mesela
Ya da omzuna onurluca dayadigi destegi
Uzakligi
Epey uzaklik ama bir telefon yetebilir belki
Bir düsük yapsa simdi kiz
Bu vakit
Kimse görmez
Ve anlamaz
Aklindaki yillardir ezberine aldigi ne varsa
Ve hatta neye dairse
Düsük olsa
Sadece o kalsa
Bir tek o
O zaman ne yazar sinav kagidina
Sadece 'o'
Ömründeki en geçerli cevapla en geçersiz notu alacagini bilerek uygulayacak kadar cesareti olaydi
Okudugu tüm cümleleri
Kayitlarini
Lisanlarini
Hepsini
Her seyi
Haberleri
Ve hatta mansetleri
Masasinin üzerinde baskiya hazirlanmasi için bekletilen tüm metinleri
Hepsini düsürse
Elinde mi
Degil
Kim ister düsük yapmayi
Kimse kizamaz ya
Ve hatta kimse sormaz bile
Cesareti yok
Yoksa su an tam da su an düsürmek vardi düsük yoluyla hayatinda o'nun ötesinde olan her seyi
Ve sinav kagitlarina da sadece 'o' yazip çekilmek vardi
Biliyorum saçmalikti belki ama
Yetebileydi cesareti
Bu buhran haline epey yakisacakti bu düsüncesi
Hepsinden kolay olan sadece su cümle oysa
'Seni seviyorum
Ama arkadasça'
Son konulara baktin mi
Evet
Iyi, arkanda ben oturuyorum o zaman
(Sarahatun Demir)
Sarahatun DemirKayıt Tarihi : 22.9.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!