Birileriyle yürüyorsun, geziyorsun, gülüyorsun. Bir meydanın ortasındasın etrafından birileri geçiyor. Kafe’de garson çayını getiriyor, bindiğin otobüsü kullanıyor birisi. Arkadaşların var yanında, aç gözlülükle seni teneffüs ediyorlar.
Eve gidiyorsun annene yardım edip kardeşinle kavga ediyorsun. Babanı üzmüşsün, annen gözleriyle babanı işaret edip uyarıyor seni, gönlünü alıyorsun, sıcacıksın. Komşularınızla muhabbet edip geziniyorsun, birazda oyalandıktan sonra uyuyorsun- ah sen ne güzel uyursun-
Okula gelip bir volkanın önünden geçiyorsun su gibi. Diğer tarafa çeviriyorum başımı senden ama her hareketinde dengem değişiyor. Aslında hep seni izliyorum.
Ne sevdiğin bir arkadaşın ne de sevdiğin olabiliyorum. Ne çayını getirebiliyorum ne de otobüsünü kullanabiliyorum. Tek yapabildiğim saklanıp bir köşeye seni kıskanmak.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış