Öylesine bir sevda
Biz,
çok uzaklardan gelir,
çok uzaklara gideriz.
Bir çift ray gibiyiz;
hiç ayrılmayan, ama hiç kavuşmayan.
Öylesine bir sevda bizimkisi;
yalan gibi gerçek,
gerçek kadar yalan.
Yitik zamanlar içinde;
başı yok, sonu yok,
bir roman…
Güneşin denizle öpüştüğü yerde,
su üstüne yazılan.
Öylesine bir sevda bizimkisi;
yalan gibi gerçek,
gerçek kadar yalan.
Bir köprübaşı,
bir renk cümbüşüdür,
gök kuşağında.
Bir yol uzanır ötelerden öteye…
Yedi renkli, yediveren gülleri kıyısında;
yeşilinde serinlik, mavisinde dinginlik,
doruklara yükselir kırmızısında coşku
ve mutluluk yağar yağmur yerine;
mor, sarı turuncu.
lacivert bulutlardan.
Öylesine bir sevda bizimkisi;
yalan gibi gerçek,
gerçek kadar yalan.
Saman yolunda bir ışık seli;
bir sıcak karşılamadır,
güneşin altın mızraklı çocuklarıyla…
Tüm gökadaların ışık bahçelerinde;
ayrı ağaçların, ayrı dallarında,
hep aynı özlem ve sevgi çiçekleri açan.
Öylesine bir sevda bizimkisi;
yalan gibi gerçek,
gerçek kadar yalan.
Yolculuğun bitiminde,
o büyük aydınlıkla karanlığın,
kesiştiği yerde biz;
hem var, hem yokuz;
hem iki, hem biriz…
Bilinmez ki;
kaç ışık yılı sonra,
dünyaya belki yine döneriz,
aynı yoldan…
Öylesine bir sevda bizimkisi;
yalan gibi gerçek,
gerçek kadar yalan.
Mustafa Usalan
20.05.2013/ ANKARA
Kayıt Tarihi : 14.1.2014 13:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir,aslında bundan beş yıl kadar önce yazıldı. Felsefi bir esinlenmedir.Oysa rekarnosyana inanmam ama, insanın sevdaları,duyguları ortalama bir ömüre sığdırılamayacak kadar büyüktür.Beden toprak olsada ruhun tekrar dönmesi olanaklıysa eğer ben bu dünyaya yeniden aynı sevda ve sevgiliyle dönmek istemişimdir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!