“Ruhumuzu zindanlara kapattıktan sonra yaktığımız ağıt; Acıklı bir türkü olur sadece, bizden başka hiçbir insanın yüreğini dağlamayan…”
Ben O’na “kâinatım” derdim hep,
İlk nefesi ondan alıp, son nefesi ona verirdim,
Odun ateşli, kenar mahalle fırınlarında yanar, kavrulur
Ağır ağır pişerdim,
Fırıncının kırık küreği kadar engindi tüm bildiklerim…
Öyle tutkuluydu ki sevdamız;
O bana hep;
Tatlım, Ay Çöreğim, Susamlı Simidim, Kurabiyem derdi,
Ayaküstü yer, bir çırpıda tüketir ve ardına bakmadan giderdi…
Yoktu bu çarçabuk öğütülen öğünün başkaca bir adı,
Akşamı, sabahı, öğlesi ve de ikindisi
İşte bir nevi; pastane aşkı idi bizimkisi…
Bilirim,
Beni ‘bin’ yılda buldun.
Ama bilmezsen kıymetimi;
Bir günde unutulursun!
Kayıt Tarihi : 7.12.2011 14:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!