Gizliliğin gücüne inananlar
Düşüncelerini ve eylemlerini gizleyerek var olurlar
Açıklık her zaman zayıflıktır
Açıklıkta duranın hakkı sanki tokatlıktır
Her gelen vurur
Vuranlarda gurur
İçinde yaşadığım ülkede
Müslümanlığını yaşamak isteyenler tehlikede
Geçmişi hatırladığımda Müslümanlığını yaşayanlar sürekli horlanırdı
Namaz kılmak, oruç tutmak, gericilik sayılırdı
Namaz kılanlar, oruç tutanlar, hanımının başı örtülü olanlar ordudan atılırdı
Özellikle orduya alınacakların aileleri bu açılardan araştırılırdı
Memurlar merdiven altlarında, kömürlüklerde namaz kılmak zorunda bırakılırdı
Devletin memurları, amirleri her türlü zevki sefaya zaman ayırırken
Keyiflerine geldiğinde, mesai saatleri içinde eğelenirlerken
İşlerine geldiğinde, elhamdülillah ben de Müslüman’ım derlerken
İnanmadıkları, yaşamadıkları halde, “imanın kimde olduğu bilinmez derlerken”
Din dışı yaşamlarını, çağdaşlık, aydınlık, modernlik diye tanımlarken
Namaz kılmak için vakit isteyenlere karşı hiç kibar değillerdi
Ağızlarından dökülen saçma sapan sözlerle Müslümanları oraya buraya iterlerdi
Hala otobüs firmalarında, üç kuruş yemek için yer seçen şoförler
Yarım saatlik yemek molasını, zevkleri için neredeyse bir saate çıkaranlar
Biri dese ki, beş dakika izin verin namaz kılayım, ne derler bilir misiniz?
Birçok yolcuyla birlikte, hep bir ağızdan dediklerini duyabilir misiniz?
Evet, mutlaka yaşamışsınızdır bütün bu olayları
İlk anda önemsenmeyen ama bizde Müslüman’ız diyenlerin garip davranışlarını
Allah için zaman ayırmanın saçmalık sayıldığını
Zevki sefa için, her türlü fedakârlığın yapıldığını
İkiyüzlülük, bütün albenisi ile çağın insanlık kimliği oldu
Çıkar için dokuz takla atmak, yaltakçılık, yardakçılık ortalığı doldurdu
Üç kuruş için yırtılan bütün ar damarlarından akan kanlar
İnsanlık namına, insanlık dışı olanlar tarafından atılan nutuklar
İnanılmayan, yaşanılmayan hayatlar için, süslü, albenili laflar
Yıllarca tiksindiğim, yaşamlar olarak hayatımı kavurdu
Milenyum yılına adımını atan devirle, doruklarını buldu
Yer altına gizlenmiş ideolojiler
Tarikatlar, mezhepler, ekoller
Partiler, teşkilatlar, dernekler,
Üçler, kırklar meclisinde olan bitenler
Gizliliğin, gizlenmişliğin ar damarında yüceldiler
Açıkta, açıklıkta duran Müslümanların üzerine yürüdüler
Yer altında neler oluyordu?
Kapılar ardında neler oluyordu?
Bilen mi vardı?
Soran mı vardı?
Aklını kapı dışında bırakıp içeriye girenlerden bir haber var mı?
Aklı olmayanın dini yoktur, aklın olmadığın yerde din yoktur, duyan var mı?
Akıllarını bırakıp akılsızlıklarını, din edinenler
Akıllarını bırakıp akılsızlıklarını, çağdaşlık bilenler
Akıllarını bırakıp akılsızlıklarına, bilim diyenler
Aynanın karşısına geçip empati mi kuruyorlar?
Yoksa öylesine “salla bakalım belki tuttururuz mu diyorlar? ”
Üç kişi bir araya gelince dünyayı değiştiriyor
Önüne gelene verip veriştiriyor
Devlet kuruyor, devlet yıkıyor
Devrimler yapıp, insanlık satıyor
Ağızlarında içki kokan sarhoş beyinler aydınlık saçıyor
Ellerinde Amerikan viskileri, solculuk taslıyor
Şımarıklığının, ar damarı yırtıklığının gücü sergileniyor
Dürüst, kendinde olan, işinde gücünde olan, insanlara saldırıyor
Gizlilik gücüne, düşmanlar üreterek güç katanlar
Kendilerine, akıl almaz düşmanlar üreterek azdılar
İşine gelmeyen her şeyi kendine düşman edinenler
Ellerindeki güçlerle, batının güdümünde ilkeleştiler
Batıdan daha fazla batının çıkarını düşünen ülke aydınları
Batıyı bile şaşırtarak, bu ülkede, özgür, aydın çağdaştılar
Daha batı düşünmeden, batının çıkarlarını düşündüler
Daha batı söylemeden, batının sözünü söylediler
Daha batı düşman olmadan, Müslümanları düşman bildiler
Yağcılığın, yardakçılığın sınırları var mıydı bilmem
Aklım durur, kalbim sıkışır, asla bunları söyleyemem
Ama batıya kul köle olanlar, yardakçılıkta bütün sınırları aştılar
Kendileri farkında değil ama batıyı, batılıları bile şaşırttılar
Emperyalist, sömürgeci batının çağdaşlığını, modernliğini kutsadılar
Ülkenin bütün varlığını üç kuruşa, yıllarca, parasız pulsuz sattılar
İkiyüzlülüğün, riyakârlığın iman olduğu zamanımızda
Sorar isen, insan nerede, insanlık nerede, derim arama
En tiksindiğim sözlerden biri “dini siyasete alet etmeyin”
Hayret, hayret ki, bu sözü söyleyenlerden başka dini siyasete alet edenler yok bilin
Bu sözü kimler söylüyor şöyle iyice bakın
Sonra dinle ilişkilerini seyredin, olayları yorumlayın
Kimi; camilerde vaazlar verip “kurtulmak için savaş vermiş”
Kimi; çarşafları yırtarken, siyaset için çarşafa dolanmış
Kimi; kıçı başı görünürken, ağzı içkili, sarhoş baygın bakışlı “Elhamdülillah Müslüman’mış”
Kimi; seçim meydanlarında bayrağa sarılı Kur’an öpüp alkışlanmış
Kimi; televizyonlar karşısında, meydanlarda “ayetler, hadisler okuyarak hocalık yapmış”
Kimi; fakih kesilmiş, İslam hukukundan bahsetmiş, ama şeriat düşmanıymış
Yani mış, mış, mış, mış, mışta mış
Kalpazan mı, sahtekâr mı, münafık mı, bir türlü adı konulamamış
Gariban bir Müslüman a dese, hişt dini siyasete alet etme
Gariban bir Müslüman b dese, gerici yobaz haydi git işine
Gariban bir Müslüman c dese, ne işin var ekonomide, siyasette git camine
Denmiş, denilmiş, ama kendileri, dini hem alet etmiş, hem parsayı toplamış
Hani bu devirde, “işini bilen kaptanmış”, çıkarını koruyabilen kahramanmış
Her türlü yalanı, yalancılığı, riyakârlığı kutsayabilense ne yazık ki aydınmış
Bir televizyon programı seyrediyorum
Hayretler içinde kalıyorum
Evli bir adam, evli bir kadınla yakalanmış
Onların ki, gayet normal özel bir hayatmış
Hatta medyada fazla dolaştırmayın aileleri varmış
Ama aynı şeyi Müslüman’ım diyen biri yapsa, bu ne biçim Müslümanlıkmış
Sanki kendini hiç Müslümanlardan saymazmış, saymamış
Müslüman günlerce, aylarca, şok, şok, şok haberlerle şoklanırmış
Mesele asla gerçekler, gerçeklik falan değilmiş
Mesele sadece, ailesine ihanet eden, Müslüman mıymış yoksa aydın mıymış?
Ailesine ihanet eden Müslüman’sa, haberlerle şoklanırmış
Aylarca, ağızlarda dolaştırılırmış
Ailesine ihanet eden, aydın çağdaş ise, özel hayatmış
Ağızlarda dolaştırma, aile yapılarına saldırıymış
İnsanlığın, insanlık aklının nevrinin döndüğü zamanlarda
Gerçeklik diye bir şey asla kalmazmış ortalıkta
Batının çıkar dünyasından nasiplenen insanlar
Çıkarları doğrultusunda fırıldak gibi dolanırken aydınlanırlar
Ortaçağ karanlığından daha karanlıktaki yaşamlarına tersinden bakanlar
Aynada yansıyan karanlıklarında boğulurken, dillerine aydınlığı dolarlar
Böylece zaman geldi geçti
Bir ömre yalanlar değer biçti
Karanlıkta aydınlık
Aydınlıkta karanlık
Ömrün sonunda Allah ile buluşacak
İnsan o gün sadece gerçeğiyle konuşacak
Ateistler inanmasa da böyle olacak
İkiyüzlü, riyakârlar kabul etmese de böyle olacak
Eninde sonunda adalet yerini bulacak
Herkes dünyada yaptığının karşılığını alacak
09.01.2011 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 9.1.2011 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sema
Düşüncelerini ve eylemlerini gizleyerek var olurlar'
İkiyüzlülüğün yüz karalığını deşifre ettiğiniz çalışmanız mükemmel olmuş.yüreğinize sağlık ağabey. Elleriniz dert görmesin.
Ayrıntıların da ayrıntıları vardı şiirde.Ne değin çok soruna sahip bir ulus olduğumuzu ,kendimizle ilintili çokça şeyin bu şiire getirildiğini söylemek olası.
Kutluyorum Dost.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (10)