Yıkılmış köprülerin karşı kıyısıyım
Başak tarlasında eğreti bir ot yüreğim
Göğsümü sürgün yemiş kuşlara açtığımdan beri
Bin parçaya bölünmüş kırık yüzümle
Tecrit altındaki güneşli günlerin özlemiyle yandım
Enkazımın tozlarını savursada rüzgar
Kırk kilitle kapalı kapınıza değmedi külüm
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,