Açık penceremizde bir yavru serçe
Hoyrat rüzgâr saçlarında gezinince
Yorgun saç telin düşer yastığımıza
Sevdamız mıdır bizi bağlayan böyle?
Bir alışkanlık mıdır yoksa tutkun, delice
Hangisiyse sus, söyleme…
Bu kadar bağımlı olma bana sadece
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hocam,ne güzel bir şiir okudum,aldı götürdü beni,selam olsun sevgi dolu dost yüreğinize,kutlarım,yürek ve kalem sesiniz hiç susmasın. Selamlar...
Muhterem Hocam, Şiirdeki kabiliyetinizi ve Ustalığınızı tebrik ederim, neticede güzel bir şiir hasıl olmuş, Özümliyerek okudum, sağol varol.
ÖYLE VEYA BöYLE
Açık penceremizde bir yavru serçe
Hoyrat rüzgâr saçlarında gezinince
Yorgun saç telin düşer yastığımıza
Sevdamız mıdır bizi bağlayan böyle?
Bir alışkanlık mıdır yoksa tutkun, delice
Hangisiyse sus, söyleme…
Bu kadar bağımlı olma bana sadece
Yollarımız ayrılacak bir gün istemesek de
Say ki yokum, yoksam eğer
Doğmayacak mı sanki güneş?
Gülmeyecek misin bir daha?
Bakmayacak mısın kimseye sevgiyle?
Bakacaksın elbette
Güleceksin tabii ki,
Üstelik en çocuksu neşenle
Yarım kalmışsa başladığım tablo
Veya yazdığım şiir, kime ne?
Ya sakla anı diye,
Ya da yok et sessizce
Gücenirim sanıp üzülme…
Bilirim; oldum olası sevmezsin yalnızlığı
Oysa onun da garip bir tadı olmalı
Belki biraz buruk ve acı
Saplanır yüreğe gizliden sancı
Pek kolay olmasa da alışmaya çalışmalı
Kısa bir süre için sadece
Sonra yalnız kalmazsın nasıl olsa
Biri gelip doldurur yaşamındaki boşluğumu
Hani dersin ya hep;
Öyle veya böyle…
Naime ÖZEREN / Nisan / 2009/ İzmir
Naime Özeren
..belki de bir realiyeti şiir tadında aktarmak kolay olmamasına rağmen şirimizin gücüyle tatlı bir şiire dönüşmüş..
,,gizli bir tebessüm ettirecek güçte içerikte fyikalı bik şiir
.tebrikler
kaleminiz hiç susmaz inşallah güzel bir şiir olmuş selam ve dua ile
bir birinden güzel başarılı paylaşımlarınızı okudum yüreğine saglık kutlarım
Bilirim; oldum olası sevmezsin yalnızlığı
Oysa onun da garip bir tadı olmalı
Belki biraz buruk ve acı
Saplanır yüreğe gizliden sancı
Pek kolay olmasa da alışmaya çalışmalı
Kısa bir süre için sadece
Sonra yalnız kalmazsın nasıl olsa
Biri gelip doldurur yaşamındaki boşluğumu
Hani dersin ya hep;
Öyle veya böyle…
Hayat devam ediyor öyle yada böyle...Çok güzeldi. Tebrikler.
yollarımız ayrılacak birgün istemesekte-öyle veya böyle-tebrikler
Benim de içime oturdu bu söz. ' Öyle veya böyle' Ki rızam olmazdı.. İlle de can, ille de canan... Kutlarım Naime Hanım.. Dolu dolu bir şiirdi. Emeğinize yüreğinize sağlık..
hiç bir şey eskisi gibi olmuyor gardaş
bakma sen söylenene
gerçe acı ve başkadır her zaman
bakış.. ses.. durum değiştirir söylenenei..
alışkanlıklar değilmidir hep geriye kalan
öyle veya böyle...
Bu şiir ile ilgili 105 tane yorum bulunmakta