Deprem..! Öyle Pervasız Ki, Deprem...)

Metanet Yazıcı
203

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

Deprem..! Öyle Pervasız Ki, Deprem...)

Deprem..!
(Öyle Pervasız Ki, Deprem..!)

Şiir diye bakmayın, bu bir şiir değildir!
On Yedi Ağustos'un acı hikâyesidir...
Maksat, bu felâkete dikkat çekilmesidir...
...
Öyle Bir Gün Ki O GÜN, Zihinlere Kazındı!
Gecenin En Karası, Yüreklerin Yarası...

Felaket haber vermez! Gelir bulur ansızın!
Beklenmedik zamanda, kapıyı çalmaksızın...

Yalova’da bir deprem, gelmezdi aklımıza..
Bir dehşetle sarsıldık!
Komşu illerin ismi, düştü hafızalara;
Böylesi bir şiddetle, sarsılmışsa Yalova..?
Canhıraşla Bağırdım!:
Eyvah Battı! İstanbul!
Henüz cümlem bitmeden;
Bir gürültüdür koptu! Sanki gök-kubbe çöktü!
Bir mâna veremedim; dedim Kıyamet Koptu!
Savruluyor eşyalar, sanki hallaç pamuğu..
Bir Dehşet Ki; Mahşeri! Geldi Dünyanın Sonu!

Yer titriyor amansız! Dalgalar gibi azgın
Ne varsa üzerinde yutacak kadar kızgın!
Çalkalanıyor her yer, binalar deli dalga...
Çaresiz teslimiyet! Belki de budur yazgın...

Yer öyle çıldırmış ki; hiddetten ulumakta!
Koca apartmanları üzerinden atmakta...

Çekip yutacak gibi ne varsa, istisnasız...
Basmaktan ürküyorsun! Uçsan, uçamıyorsun!
Öyle bir çaresizlik! Öyle bir acziyet ki...
İnsanlar sağa/sola şuursuzca koşmakta!
Kimisi yalınayak, kimisini sormayın...
Herkes kendi derdinde, öyle bir can-pazarı!
Kimisi salâvatta, kimisi derin şokta..!
Sabah olmaz bir türlü, güneş tutsak ufukta...

Zorlu saatler sonra, nihayet şafak söktü...
OFfff! Offfff! Aman Yarabbi! Her yere enkaz çöktü...
Öyle bir sükûtu hâl; Kilitlenmiş, mıhlanmış!
Ses çıkmıyor kimseden, sanki diller tutulmuş!
Tonlarca çaresizlik, omuzlara yüklenmiş...
Kadın, erkek kim varsa, bir anda kardeş olmuş...

Varlıklısı, yoksulu aynı yerde buluştu,
Suyunu ekmeğini sofrasında bölüştü…
***
Afetler karşısında insanın acziyeti..
Kadere bağlıyoruz yaşanan felaketi!
Oysa çoğunda sebep;
İnsan denen varlığın eksik kabiliyeti...
Bir de o umursamaz, vurdumduymaz hâleti!
İşi basite alan değişmez hüviyeti...
Herkes uzman kesilir kalfası, mahiyeti...

Elbette hiç kimsenin yoktur bir art-niyeti!
Kimse ciddiye almaz, görmeden felaketi! .
…….
26.10.2011 / Metanet Yazıcı

Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 26.10.2011 11:18:00
Hikayesi:


17 AĞUSTOS DEPREMİ...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Olan olayı zihinde bu kadar güzel canlandırarak anlatabilmek her yiğidin kârı değildir. Şiirinizin anlamı ve anlatımı adeta büyülüyor. destansı bir havada olsa o kadar akıcı yazılmış ki bir daha bir daha okuyasım geliyor.Varlıklı ve yoksulu bir arada oluşunun insanlara verilen değerin ta kendisi. Tam puanla kutluyor başarılarınızın devamını sabırla diliyorum. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Şaire baştan söylüyor... 'Şiir değil, bir felaketin öyküsüdür' diye... Ama okumaya başladığınızda, 'serbest/hece' karışımı bir şiirle, hemde 'çok içten, doğaçlamayı' çağrıştıran bir şiirle karşılaşıyorsunuz...
    İfadelere, tasvirlere, olayın tablosunu çıkaran resim gibi betimlemelere takıldım kaldım... Bu kadar etkili/çarpıcı yazabilmek için, depremi yaşamak gerekiyor sanırım...
    Marmara Depremi olarak tarihe geçen 'asrın felaketi', ardında o kadar büyük bir yıkım bıraktı ki... Bölgeye yaklaşık bir ay sonra gittim, gözlerime inanamadım, hala 'toz' kalkıyordu yerleşim yerlerinden, harabeye dönmüş şehirlerden... Bir şeyler yapmak yerine, enkazı kaldırmak önemliydi... Hala çıkarılamamış ölülerden söz ediliyor, insanlar bulamadıklarını, bir umut kırıntısıyla aramaya devam ediyorlardı...
    Bir de olayı 'baştan sona yaşamış' insanları düşünün... İşte Şaire de onlardan biri... Yerin değil, odalarda, evin içinde 'betonun çamur gibi' mayileştiğini, altınızda kıvrım kıvrım kıvrıldığını hissetmek nasıl bir duygudur? Dipten gelen o uğultu... Denizdeki 'ışık hüzmeleri..' Canhıraş çığlıkların kulakları tırmaladığı, nereye gittiğini bilmeden koşuşturan, korkuyla 'aklını yitiren' insanları... Köpeklerin acı ulumaları.. Bütün bunlar bir gerçek... Yaşanmış, zihinlerde derin izler bırakmış... Bölge halkı ülkemizin her yerine dağılmış... Kimi akrabalarının yanına, kimi arkadaşlarının.. Kimi de rastgele çıkmış ve gitmiş... Unutmak istercesine....
    Şiir; bir felaketi, sıradışı bir depremi anlatırken, 'insan manzaralarını' unutmamış... Bir anda kenetlenen, sofrasında ne varsa bölüşen... Birbirinin yarasını saran... İlk şokun etkisinden çıkabilenlerin kurtarma çalışmalarına bizzat katılması adeta resmedilmiş şiirde...
    Ve sona doğru 'neden bu kadar yıkım?' Depremle yaşayan ülkeler bilinirken.. Türkiye de önemli bir deprem kuşağı iken, neden bu kadar ölüm ve çaresizlik diye soruyor/sorguluyor şair... Sorgulamanın bilinçaltında, elbette güncel bir depremin, Van Depreminin yaşanmış olması var... Zira; hala 'ölüm, yıkım ve çaresizlik' devam ediyor...
    İstisnai, temasını çok canlı işleyen 'özel' bir şiirdi... Böylesi yıkımların, acıların yaşanmaması dileğimle şaireyi tebrik ediyorum...
    Selamlar saygılar sunuyorum Sn. Metanet Yazıcı Hanımefendi'ye...

    Cevap Yaz
  • İbrahim Başar
    İbrahim Başar

    'Ne iş olsa yaparım abi' zihniyetine bir de insan hayatını pazara değil, bit pazarına düşüren umursamazlığın sonucunda böyle kayıpların yaşanması çok da şaşırtıcı olmuyor. Allah yardımcımız olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Duyarlı yüreğinizi ve güçlü kaleminizi kutlarım saygılar

    Cevap Yaz
  • Nafi Çelik
    Nafi Çelik

    Duygu yoğunluğunuzu, yüreğinizdeki sızıyı biliyor ve sizi yürekten kutluyorum... (Tam Puan + Ant.)
    Sevgiyle, esen ve esinlerle kalınız...
    Nafi ÇELİK

    Cevap Yaz
  • Zeynel Açıkgöz
    Zeynel Açıkgöz

    Evet şiir hayali değil, yaşanmış bir gerçek..
    Rabbim bu felaketleri bir yaşatmasın insanlığa.
    Saygılarımla tebrik ediyorum değerli insan.

    Hürmet ve Selamlarımla + Tam Puan bütün şiirleriniz Antolojimde.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)