Sarı dalgalar götürdü seni benden.
Silindi izin mürekkep katrelerinden.
Kopan yaprak misali uçtun ellerimden.
Şaşma bu öksüz yazgıma, öyle git.
Şahilerin bile deviremediği surlarımda,
Nasıl hasarlar yarattın; anla.
Bu geçecek şey değil ki zamanla.
Bakma bana faili meçhul gibi, öyle git.
Bir mil gibi çekilirken gözlerime hayalin,
Maddem değil de manamdı hançerlediğin.
Yalnız Mecnuna mı meskendir çöl dediğin?
Durma gün doğmaz bu bahtımda, öyle git.
Ruhumun içine kadar batmış diken.
Sesini kaybettim kendi sesimin tellerinden.
Firkatinin varlığına dahi erişemezken,
Dolaşma damar boşluğumda boşuna, öyle git.
Sen karga değil bülbül olmalıydın.
Ben Prometheus değil gül olmalıydım.
Aklından gönlüne doğru çağıldamalıydım.
Yorma hayra bu onmaz düşü, öyle git.
Ne zaman çıktı gecelerde karabasan?
Nereden geldi bu yağısal heyacan?
Ebedi suskunluk yeğdir cevaplardan.
Konuşma dinmez feryatlarımda, öyle git.
Bazen çözülmez her girift muamma.
Mevsim biçilmez yağmursuz buluta.
Hayatın bağladığı düğüm açılmaz hayatla.
Koşma yersiz sevdamın bozkırında, öyle git.
Elif Bakdım
Kayıt Tarihi : 2.10.2022 20:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!