Kim bilmiş ceddini, asıl soyunu,
Yaymış mı yan yana, kurtla koyunu,
Hayatın kendisi gölge oyunu,
Ona da aldanma hile diyorlar.
Ulema zenginde, derviş fakir mi?
Nefsini kınayan, hor mu hakir mi?
Yaşanmamış günler, dul mu bakir mi?
Yarını kim nerden, bile diyorlar.
Hayal dünyasında, ürün çoksa da,
Söğüt ağacından, has gül koksa da,
Harmana gelecek hasat yoksa da,
Yinede tırpanı bile diyorlar.
Her nefes peşindir, sanma kabala,
Ekip biç, harmanda tığı yabala,
Say-ü gayret göster, çalış çabala,
Takva zirvesinden, dile diyorlar
Âdem olup haram meyve yediysen,
Senin avın fare, şayet kediysen,
İlmi ezelide beli dediysen,
Belalar seninle bile diyorlar.
Kullar kulluk bilmez, kadir Mevla’ya,
Canından geçmeyen, düşmez sevdaya,
Kapılmıştır diye, kara Leyla’ya,
Bu derdin adına, çile diyorlar
Kaç can gözü gördü, gülü laleyi,
Ebrehe tatmadı, aşkı badeyi,
Kim yıkmak isterse, kutsal Kâbe’yi,
Gökten taş yağmaz mı, file diyorlar.
Gönlüne kim girse canlı kuranın,
Kararı berattır, bunda şûranın,
Arafat’a çıkıp vakfe duranın,
Cümle günahını sile diyorlar.
Secdeyi tam ile O’na yaklaşıp,
Kurbandan öteye haddini aşıp,
Yaralı hayretle, hayretin şaşıp,
Destan olup düşme dil’e diyorlar.
01.03.2013…Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 2.3.2013 00:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!