On beş senedir insanlardan
Öyle, böyle, şöyle soğumadım
Neyse çok az kaldı
En az elli sene
İnsanlık felsefesini araştırınca
Öyle felsefenin içine ettim
Ne zaman kalabalık olunca
Yapayalnız hayatı seçtim
Daha fazla insan tanıdığınca
Öteki dünyamdan korktum
Buz gibi yüreklerinden
Benim yüreğimi yaktılar
Taştan farksız kalplerinden
Gönül sarayımı yıktılar
Kış güneşimi açtırmayarak
Güneşimin gülünü soldurdular
Hem zorla, hem de zevkle
Zıkkımın kökünü içirdiler
Zevklerine göre yaşatarak
Kadehleri de gözümün önünde kırdılar
Kışımı, yazımı, baharlarımı
Ayrı ayrı zindan ettiler
Ta ki ana karnında başladılar
Doğduğuma pişman ederek
Bebekliğimi, çocukluğumu, gençliğimi yaşatmadılar ki
Bundan sonrasını sormayın gayri
Tilkikuyruğuna bindik gideriz
Nereye gittiğimiz bilinmeden
Son nefesten sonra bende gideceğim
Sadece bana göre hazırlanacak olan
Kainat yalnızlığı konağına
Gelenler gelirler, gelmeyenler gelmezler
Gelenlere hoş geldin
Gelmeyenlere de uğurlar ola
Cennet köşkünden farklı
Özel dünyamı da yakmaya geleceklere
Cehennem azabım bedenlerinde ola.
Kayıt Tarihi : 3.7.2020 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!