Öyle Bir Usta ki Bir Tanedir O

Öyle bir ustaki, ruhunu verdi
Yaptığı makine turaba, fakat
Gözünü açınca ustayı gördü
Hiçbir organında yok idi sakat

Meleklere dedi “Secdeye varın,
Âdem’i ayağa kalkınca görün,
Mevcûdatın adı ne idi verin”
Melekler dediler bizde yok takat

“Yâ Âdem ayağa kalk hele” dedi
Üstüne kalkacak haslet söyledi
Besmele çekerek âdem dineldi
Sağ ayağı namaz solu da zekât

Öyle bir ustaki maharetleri
Direksiz durdurur kat, kat gökleri
Rahmetiyle canlandırıyor yeri
Ebedîyet münceri kılmış seat

Dünyaya değişmezsin iki gözü
Gözleri verenin beliğdir sözü
Secde etmekten ne engeller sizi
Şart değil midir ustaya sâdakat?

Yaparız; şeytana isnat ederiz
Halbuki biz isteyerek gideriz
Yaptıktan sonra da pişmanız deriz
Emmârei nefsîn sana diyor yat

Sayısız nimeti bahşeden usta
Kadrini bilmeyiz ederiz hasta
Sen kimseye suçlama bu hususta
Gafletine karşı bunca mu’cizât

Öküz bile sana hizmet ederken
Deh deyince saban çekip giderken
Yaşım küçük dahâ vakit var derken
Hem secde etmezsin hemde kıraat

Bunca nasîhatı İSLÂMİ bile
Âcizken getirdi gönülden dile
Şeytan böyle yular takar sefile
Diyor amelimle cehenneme kat

10 Ocak 2020