Yine tadım tuzum yok
Hüzün bastırdıkça bastırıyor
Üzerime çöken yorgunluk mudur hüzün müdür bilmiyorum
Yine yalnız başıma
Geceye düzeceğim ağıtlarımı
Biliyorum kimse duymayacak
Bana ortak, ben gibi nefes nefese tükenen sigaram olacak
Bir de soruyorlar
Kalbin var neden hala içiyorsun diye
Ne büyük imtihanmış bu dünya
Ektiklerini biçiyormuşsun sonunda...
Herkes sevdasına bir isim koyarmış ya
Ben sana melankoli diyorum
Ulaşamıyorum, ancak hayaller kuruyorum
Hüznün dibine vururcasına
Sevda şarkıları dinliyor
Şizofrenice şiirler yazıyorum
Ne kadar da yalnızmışım
Şimdi daha iyi anlıyorum
Telefonumda yüzlerce numara
Ama ben bir tekini bile arayamıyorum
İşte iflas ettiğim an
Nefes nefese ölüyorum...
Daha kaç geceyi sabaha bağlayacağım
Yürek yangınlarımı yastıklara bastırıp
Salya sümük ağlayacağım
Sevda denen şey ne taşınmaz yükmüş
Daha ne kadar sensiz gecelerde
Dört duvar arasında sessiz hıçkırıklarımla haykıracağım...
Merhamet dilenmiyorum senden
Allah'ın sevmediğini
Sevmeni isteyemem
Cehenneme mahkûm bir köleyim
Her ne kadar cefa çekiyorsam da
Biliyorum ki bu dünya benim cennetim
Ahirette beni bekleyen ateşten korkuyorum
Gel cehennemime perde ol
Belki sayende kurtulur bu nefs
Ben sana sen bana
Şu yalan dünyada belki merhamete sebep oluruz...
Bizi bekleyen ateş o kadar büyük ki
Allah’ın gazabından
Sevgin sayesinde onun rahmetine kaçıyorum
Ama yine de her şey Allah'ın rızasına bağlı
Öyle bir gel
Öyle bir sev ki
Gazaba perde rahmete sebep olsun...
©
8 Eylül 2023
23:54
Seyit Burhaneddin Kekeç
Kayıt Tarihi : 10.9.2023 22:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!