Birden hatırlayamadım. Nasıldı? Bilirsin sen belki.
Uzun zaman olmuş ayrılmışlar da sevgililer,
Yangın yeri olmuş yürekleri. Masal olmuş aşkları.
Zaman yangını söndürmüş,
Beyaz bir kül örtüsü korumaya almış sevgilerini.
Modası geçince, eski zaman radyosunun konduğu yere konmuş aşkları. Çatıya yani.
Dayanılmaz olunca özlem,
Akıllarına bir cümle düşmüş. Hep bilinen, Çok söylenen.
‘’Öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın’’
Hava öylesine bir hava olacak ki, ‘’git’’ ya da ‘’olmaz’’ diyemeyeceksin.
Hani o sarı renkli çiçek var ya, adını şimdi hatırlayamadım.
Havada belki de onun kokusu olacak.
Geldi mi burnuna kokusu?
‘’Çok geç kalmışız canım’’ derken bir bestenin nağmeleri,
Vaktin de bu vakit olmadığını hatırlatacak.
Eskiler ah! Eskiler. Başımızdan geçenler. Hastalıklı aşklardan
Elimizde kalanlarla pek bir şey olmuyor aslında.
Farkında olmadan sanki bizi de hasta ediyor hastalıklı aşklar.
Kaybettiğimiz maddi değerler maneviyatın da önüne geçebiliyor.
Bize kaybettiklerimizi veremeyecekse yeni aşka gerek var mı?
Değil mi ama?
Belli bir yaşı da gelip geçmişsek eğer, Aklımız öne çıkıp
Gençler gibi romantik bir aşk yaşamaya da hiç gerek olmadığını
Fısıldayıverir.
Belki de kahır çekmektir yeni ‘’Romantik’’ bir aşk. Akıl bunu reddeder.
Belki de baharı beklemek gerek. O havayı yakalayabilmek için.
Vazgeçmek mümkün olmasın diye.
‘’Yok, Dayanamam’’ sığınmacılığına kendimce karşılık ararken,
Aslında aklın, çok düşünen aklın bunu da mümkün kılabileceğini
Anlatıyor bana.
Şu insan aklına hayranım. Onu yaratan güce de.
Böylece,’’Çoktan masal olmuş aşk’’ cümlesinin de anlamını derinden kavrıyoruz. İç acısıyla.
Utanmamak aşksızlıktan, Hatta ‘’İftihar’’ etmek nasıl bir şey o zaman?
Bak işte o zaman hava değişiyor gibi sanki. Sakın hava o hava olmasın?
‘’Vazgeçmenin mümkün olmadığı hava’’
Tam da elinde aşkından başka hiçbir şeyinin olmadığı, ortalarda kaldığın havamıdır?
Aklın devre dışı, yüreğin çıplak, ellerin boş olduğu o hava.
Galiba aklı çok basanlar bunu hiç kavrayamazlar.
‘’Çırılçıplak olmayı yani’’
Onların aklı hastalıklı aşktan ellerinde kalamayan maddi değerlerdedir.
‘’Aşksızlığa’’ mahkum edilmişse, ‘’Yansın’’ demek dünya ya
Biraz zalimce değil mi? öyle sanırım.
Yalnızca biz yaşamıyoruz ki dünya üzerinde.
Üzerine alınacak bir şey yok ki
Ben sadece çok akıllı olduğunu vurguladım.
Her zaman insan aklına hayranlık duymuşumdur.
Onu yaratan güce de.
Ne güzel biter o şarkı değil mi?
‘’Aşk şarabından, kim bilir en son hangi şanslı içmiş? ’’
Çok güzel. Çok güzel İyi akşamlar Aralık güneşi.
ÖZDENER GÜLERYÜZ.
Özdener GüleryüzKayıt Tarihi : 2.12.2009 16:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aklı çok basanlara ithaf edilmiştir. Onlar tıpkı ARALIK GÜNEŞİ gibidirler. ısıtmayı da aydınlatmayı da beceremezler.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!