Güzel bir bahçedeydik, senin ile ikimiz,
Muhabbet ediyorduk, hoş idi sohbetimiz.
Üzerinde pembe bir, tunik ceket var idi,
Ayağında pantolon, rengi bembeyaz idi.
Saçlarında açıktı, dökülmüştü omzuna,
Sanki melek gibiydin, şaşırıyordum buna.
Çayır çimen üstünde, oturmuştuk biz bize,
Kuşlar seyrediyordu, sadece ikimize.
Bin bir türlü böcekler, konmuştu çiçeklere,
Bir ara dalmış idim, türlü türlü renklere.
İşte tam bu arada, türkü çalarken bülbül,
Sende aldın getirdin, şahsıma sundun bir gül,
İnanırmısın o an, dünyalar benim oldu,
Sevinçten ağlıyordum, gözüme yaşlar doldu.
Teselli ediyordun, tatlı şirin sözlerle,
Hem de seyrediyordun, kısık kara gözlerle,
Mazinin geçmişini, elbette biliyordun,
Ellerimden çekerek, kalk gidelim diyordun.
Cıvıl cıvıldı kuşlar, daldan dala sekerken,
Çırpınıyor yüreğim, ağır ağır giderken
Hayat o kadar güzel, gönül o kadar geniş,
Sonunda uyandım ki, hepisi rüya imiş.
Bilirim herkeste var, az çok gönül davası,
Kim görmüş deme sakın, Çam Aşık’ ın rüyası.
S-377
Bekir KaraçamKayıt Tarihi : 4.3.2009 11:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (12)