Öyle Bir Anda Ölmez İnsan

Bir dava var ağaçların hışırtısında
mücadelesi derin
köklerinden kuvvet alıp
bir şeyler haykırıyorlar
kulaklarını tıkamış insanlara.
Koca bir ömrün cazibesi
çok şey bırakıyor yarına.
Sana sesleniyorum yarın
görevin büyük
bu ürkütsün sessiz bekleyişlerini.
Sarıl bir denizin mavi kollarına
kıyıya vursun el koyduğun niyetler.
Gece olup gizle vedaları
ve vuslatı aya bakıp dilesin
kursağı kalabalık, dili tenha yürekler.
Ne çok duvar var konuşan insanlar arasında
vurmayın balyozu birbirinize
tüm engel duvarlarda.
Alçaktan doğsun ki kelimeleriniz
duvarlara tırmanıp,
bir ömür yaşasın kulaklarda.
Öyle bir anda ölmez insan
dirhem dirhem alır Tanrı canı
biz vedalara okkalı nefesler bıraktık.
İşte tüm bunlar yatıyor hafızamda
koyun koyuna.
Yağmur caddelerin hatırına muhtaç oluyor
onca rast gelişin kuraklığında.
Öyle bir anda gitmez insan
dirhem dirhem uzaklaştırır onu adımları.
Bir sonbahar akşamında
sarı yaprakların fetbazlığında
inancını toplayın ağaçların.