Öyle bir an gelir ki,
İstersin zamanı geriye sarmak.
Bu bir ölüm ya da
Apansız bir ayrılık...
Öyle bir his çöker ki kalbe,
Sanki baltayla ağacı yaralamak.
En çok da
Ne zaman kavuşacağımızı bilememek,
Bir daha kavuşurmuyuz,
Onu bilememek
Yaralar insanı.
Öyle bir an gelir ki,
Ne nefes almak istersin
Ne de bir daha yaşamak.
Eski anıları özlersin çaresizce;
Ve
Verilen sözler düşer aklına,
Gözün dolar.
Geçirilen zaman,
Söylenmeyen sözlerdir
Hançer olan.
Ve de keşkelerde kalır insan.
Öyle bir an gelir ki,
Ne konuşmak istersin
Ne de bir daha yazmak.
Ne o yoldan geçmek
Ne de bir daha uyumak.
Hatıraydı bir tuval
Ya da birkaç dize.
Bir şarkıydı yarım kalan;
Sözlerdi, verilir
Ama tutulmayan...
Hatıralardır insanı parçalayan.
Öyle bir an gelir ki,
Ağlarsın,
Gözden yaş akmaz.
Bağırırsın,
Sesin çıkmaz.
Kapanırsın keşkelere;
Hayaller kalır serde,
Ve geçmez zaman.
Anılar canlanır gözünde;
Yaşanılan günler
Bunlardır insanı perişan eden.
Öyle bir an gelir ki,
Gitmek istersin uzaklara,
Kurtulmak yaşanmışlıklardan.
Bir daha uyanmamak istersin;
Elin kolun bağlanır,
Çaresizliğe alışırsın.
"Belki"lerle umut edersin,
Ve sabahlarsın
Zindan meyhanesinde.
Yaşanılan günlerin
Kıymetini bilirsin.
Öyle bir an gelir ki,
Bozarsın yeminini;
Elin kolun bağlı,
O'ndan bihaber,
Beklersin ecelini,
Beklersin yarını,
Sabahları beklersin.
Sabredersin çaresizce,
Hayallerden vaz geçersin;
Umut edersin, yalvarırsın
Bir gün döner diye...
Kayıt Tarihi : 26.10.2024 18:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!