Çarşafı kıvılcım beyazı,yüzü gözü bal/kan! içinde
Kalansız bir bölmenin, bölünenini oynamıştım bedeninde.
İkmale bırakılan acıları, hala veremedim..
İlk ihtimal aşık olmak olmasaydı sana.
Yaşadıkça sıkışmazdım bu ıslak, evrensel kümenin içersinde.
Bir kaynak kodlamasında, bakışımlı izdüşüm glanser olmuştum
Bellek yongası, muhtaçlığından kana susamış bir dar ağacı..
Dara düşmüştüm gözlerinde ve boğazıma kadar borca batmıştım..
Çalıntı çerçeveye yerleştirilmiş, sağ üst köşesi defolu
Seksenlerde çekilmiş, fotojenikliğe hasret suratlar kadar
özledim seninle aynı kareyi paylaşmayı..
Selülöze çanak tutan kağıda çalan sayfalara
Betimliyorum bu gece içimdeki paronayak tasavvurları..
Bi hayal çizdim ikimize gayri ihtiyari,
Tuvalime yansıtamayacağım kadar duru olmana rağmen..
Sonra gecelerce yazdım seni..
Satırlarımdan aktın,
Tül perdelerin ardından bakarken içimi yaktığın gibi..
Usumda canlandırdım çerçevemizi..
Seninle içilen bir kırmızı şarap sonrası
Seni istiyorum'lu açılan bir pankart gibiydi vücudumun her bir noktası..
Ruhunda bulduğum bir parça sükunettin.
Bu gecede kanıyorsun 'diz'elerimin dibinden..
Seni içiyorum şimdi, kana susamış katiller gibi..
Kayıt Tarihi : 20.4.2011 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!