Gökyüzü geldi... Burası İstanbul'un en bilinmeyen lokantasından biriydi. Lokantanın kapısından giren ise sıradan biri gibi görünse de 'sıradan' olmayan biriydi. 5 dakika geçti Bulut geldi... Saat 09.00 sularıydı...
Garson bir kez daha bu kıl kaptığı adamın yanına yanaştı.
- Ne alırdınız? Beklediğiniz misafir geldi sanırım...
- Hayır. Daha gelecek arkadaşlarımız var. Amma acele ediyorsunuz. Birşey istediğimiz zaman biz çağırırız seni! Elini ceketinin cebine attı. 200 lira uzattı garsona...
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta