Öykülerim: Mazi Benimle Yaşar (724)

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Öykülerim: Mazi Benimle Yaşar (724)

Yıl 1988. Bundan tamı tamına 26 önce. Vişne mevsimiydi..
Annem vardı başımızda, babam nerelerdeydi bilmiyorum...
Babam çok ‘ kayıp’ adamdı… O gün,
Evin çatısına ben ve kardeşim kolanlarla çekilmiştik...
Merdiven yoktu… Elma ağacı vardı beride.
Çatıda vişne topluyordu annemler...
Bende yanlarındaydım, onları izliyordum siyah gözlerimle!
En geriden. Ama adım adım yaklaşıyordum. Annemlere
Derken... Bende vişne toplamak istedim... Annemlerle beraber.
Biriketler vardı önümde sadece şimdi. İyice sokulmuştum,
En ucundaydım evin...
Ayaklarım evin en ucundaydı...
Annem de kimse de en uca kadar geldiğimi görmemişti.
Düştüm. Nasıl düşülür bile bilmeden, nasıl düştüğümü bilmeden...
Düşmek ne demekmiş o an öğreniyormuşum...
Ve bu benim de ilk düşüşüm oluyordu…
Her tarafım ağrıyor, adeta canım çıkıyordu bedenimden.
Ölümle burun burunaydım... Nefes almada çok zorlanıyordum.
Azrail başucumdaydı. Alayım mı canımı diye benle pazarlık yapıyordu!
***
Ve 1988 yılı Ekim ayında Lale doğmuş…
26 yıl sonra benim lalem olacağını bilmeden…
Benim Lale'm.
Anne babası henüz Lale'mi daha bebek sayılacak yaşta evlatlık vermemiş.
Belki kafalarında da yoktu!
Belki çok seviyordu annesi. De babası mecbur kalacaktı kim bilir!
Para için insan evladını başka bir anne- babaya verebilir miydi?
Bu kararın eşiğindeydiler işte.
Diğer çocuklar da vardı nasılsa, katlanırlardı ayrılığa!
Yoksa sonra duvarlara mı vururlardı kafalarını!
Rızkı veren Allah bu sabinin de rızkını verirdi elbet!
AMA...
***
Fatma Kadın bir evlat sahibi olabilecek miydi?
Hiç evladı olmamıştı.
Yüzü hiç gülmemişti…
Dualar ediyordu Lale için…
İnşallah aksilik çıkmazdı! ! !
1988 yılından devam edecek!
***
2)
1988 yılı. O gün ölebilirdim.
Bir Azrail vardı başımda bir de annem...
Kuş gibi kanatlanmıştı da gelmişti yanıma...
Nefesini duyuyor, evladım diye yakarışları geliyordu bana...
Islanmıştı gözlerindeki yaşla yüzüm...
Bu düşme koparamamıştı beni hayattan...
Buna annem müsade etmemişti.
Hayata nasıl dönülürmüş öğrendim...
Yaşayacaklarımız bir kader vardı daha demek ki...
Kaderin üstünde bile kader vardı ya...
***
Ve Lale bir yıl sonra Fatma kadının kızıydı artık...
Anne babası başka birileriydi şimdi...
O başka anne babaya kavuşurken, ben.
Önce annemi kaybediyor,
Babam da hapse gidiyordu...
Ben anne babasız kalakalmıştım...
Ve bu kaderi kim yazdı bilmem.
Bize, bana oynaması kalmıştı...
Lale 2 yaşında ben 7 yaşındaydım o sıralar...
Aradan yıllar geçecek,
Yaşadıklarımız yanımıza sermaye ve tecrübe kalacak.
Ama kader bir yolda ikimizi 'bir' yazacaktı artık...
Altı yıl önce evlendik!
Ve hayata başka pencerelerden bakıyoruz ikimizde!
Üç güzel kızımızla...
Onlara güzel bir dünya,
Ve güzel bir kader bırakmak için...
Bu satırları yazarken eski günleri bir sandığa kitliyorum...
Ama mazi hep benimle yaşıyor her yeni günde!
24.01.2015' te tamamlandı

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 9.2.2015 19:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Arslan