Öykülerim: Lale nasıl yaptın bana bunu?

(Not. Bu öyküde sanal reklam uygulanmıştır)

Benim sevdiğim kız meğer Edward' a aşıkmış anne...

Geçen sokak başında yürüyordum. Ve sevdiğim de belirdi sokakta, beni görmedi... Takıldım peşine. Edward denen hergeleyi yakalamak için. Hem benlesin hem onla! Hesabını sormam lazımdı. Bi osmanlı patlatacaktım ikisine, herşeyi bitirecektim... Olmadı. Direk işine gitti sevdiğim. Kimdi bu ajantasında yazan Edward hıyarı. Sevdiğimi çalmıştı benden.

Hafiyeleğim devam edecek. Ya bana de delikanlı gibi. Varsa yüreğinden benden başka biri... Hem bi gavuru sevmek nereye gidiyor. Çekilirim aradan sevdalıysan birine, der giderdim hayatından. Anne. Anneler günü geldi çattı, seni de ihmal ettim. Tek düşüncem şu Edward. Uykularım kaçıyor inan. Ne Galatasaray umrumda ne Fener! Yani be Lale. Seni benim kadar sever mi O. Tipsizin tekidir Allah bilir...

Bugün buluşacağız Laleyle. Diyeceğim Ona beni seviyor musun gerçekten. Evet derse,

__ Yalan söylüyorsun! diyeceğim. Hayır derse... Edward' la mutluluklar dileyeceğim. Ulan nasıl yaptın bunu. Hiç mi bi Türk delikanlı yoktu başka sevecek, der çekip giderim ordan. Belki Fatih Sultan Mehmet köprüsüne, ben onsuz yaşayamam anne! Hep çalış çalış asgari ücretle. Kimin için! Dişimden tırnağımdan arttırdım evimi düzdüm. Kaç yıldır sinemaya bir kez olsun gitmedim be. İnşaat işi zor hem. Sırf Lale'ye kavuşayım diye.

Ah ulan Lale... Çıkar ağzından baklayı, kim bu Edward. Gördüm işte yazıyordu ajantanda. Bana da kız mı yok. Boyum posum yerinde. Unut onu gönlüm unut onu sende! O bir vefasızdı, O bir hayırsızdı... Hah geliyor Lale? Yanındaki kim... O mu? Nihayet yakaladım seni! Bittin sen oğlum.

Edward ve Lale. Ne yapacağım ben şimdi. Demek bu delikanlı Edward. Tipsiz ama bak çalmış Lale' yi benden. Usulca takip edeyim şunları hele. Kenan Kalav' e benzediğimden arkadaşlarım bana hep Kenan desede asıl adım Yılmaz... Yılmaz demek bu kız senle oynadı ha. Bir kafede çay içimiştik 5 dakika sürmüştü. Sadece bu ama o beş dakika da bakışları neler neler anlatmıştı. Yani seni seviyorum Yılmaz der gibiydi. Mahallemizin en güzel kızı Lale. Ve mahallemizin en yakışıklı, karizma delikanlısı da benim haliyle. Millette arkadaşlarım filan bizi çok yakıştırmıştı hani. Yengemiz diyorlardı.

Az gittiler uz gittiler dere tepe düz gittiler. Hala takipteyim. Dar bi sokağa girdiler şimdi. Aman Allah'ım bu ne başıma gelen. Olamaz! Bu kadarı da pes. Duvara yasladı Lale'mi. Ben parmaklarımı ısırıyorken o Lale'mi öpüyor. Nasıl yaşıyacağım ben bu utançla. Arkadaşlarıma ne diyeceğim. Ulan Lale senden intikamımı almazsam. A şıkkı: Bi uçuruma getireyim Lale'yi. VE SONRA VUR TEKMEYİ... Yok yok kızın ne suçu var. B şıkkı: Edward'la arkadaş olayım ve onu getireyim uçuruma, sonra Lale bana kalsın... C şıkkı: Ben atlayayım uçurumdan. Ama olmaz ki niye ben. Yok en iyisi tabanca. Ama akşam olsun, gündüz gözüyle vuramam şimdi ben. Meyhaneye gidip içeyim bişeyler şimdi. Sarhoşken daha iyi yaparım.

__ Bu Lale var ya erkeğin hasından anlamıyor. Baksana aynı Kenan Kalav...

__ Arkadaş seni kendime yakın buldum da anlattım yaramı deşme yaaa,

__ Neresinden öptü kızı neresinden?

__ Lann.

__ Unut lan unut. Onu başka erkeklerle de görmüşler...

__ Ne diyorsun lan sen. Hayvan herif.

Arkadaşı çok dövdüm o gün, benim de burnum kanamış. Akşam oluyordu. Kimseye bişey demeden odama geçtim. Lale'nin resmi vardı duvarda. Tabancayı aldım. İçine bir tane mermi koydum sadece. Siz bilmezsiniz Rus Ruleti derler buna. İlk ben. Kafama dayadım. Bastım tetiğe... Tık diye ses geldi... Patlamadı yazık. Sonra Lale'ye doğrulttum. Demek başka erkeklerde vardı ha! Ah ne cahilmişim. Bastım tetiğe tık diye bir ses daha geldi. Yine sıra bana gelmişti...

***

Ne yapıyorum ben. Yani kimse niye öldüğümü bilmeyecek. Şu dünyadan bir not bırakmadan mı gideceğim. Cahilliğe bak. Aksilik işte nerde bu kalem- kağıt? Aradığında da bulunmaz ki. Aradan on dakika geçer... Bulunmuştur cephane.

Lale

Sen bu satırları okurken ben muhtemelen yaşamıyor olacağım. Yani bana isabet ederse kurşun neden öldüğümü bil. Seni çok sevdim ben. Bu dünyada sensiz duramayacak kadar. Ama ben seviyorum feleğin işine bak ki elin oğlu alıyor elimden. Seni öperken gördüm. Edward' la sana mutluluklar diliyorum. Ama müslüman olsun. Ve tenhalarda filan kırıştırmaya utanmıyor musun sen! Senin baban ben olsam sokağa bile çıkarmazdım seni. Neyse. Öbür tarafta elimden kurtuluşun yok. Dünyanın hesabını bana orda vereceksin. Sen cehennem' de ben cennette olurum inşallah. Yanmayı hakediyorsun. Yılmaz

Hah bu işte tamam. Başıma dayadım silahı. Ulan bi kere de patla be. Mermi mi yok bunda! Yok sırayı vermeyeceğim sana, sıra yine bende. Yine dayadım silahı. Patlamamıştı. Anlaşıldı kader ölmemi istemiyor. Yani bu akşam tabancayla olmayacak bu iş. En iyisi Uğur'u aramalı. Arabası var onun, çeksin uçurum bir yere. Hem mermiyle öleceğim ne malum. Ya sakat kalırsam! Ölmem, ölmem yani...

Ulan Lale. Teypte Ferdi Tayfur son ses çalıyordu. Tabanca sesi bastırılmıştı. Zaten kimse kimsenin umrunda değil ki bu İstanbul'da. Bekar bi genç canına kıymış kime ne.

__ Aloo Uğur. Beni almaya gel arabanla

__ Su mu yakıyo bu olum. Hem çağırdığında geleceğimi kim söyledi sana. İşim var kapat, kızla buluşacağım.

__ Ya hıyar gelmezsen öldürcem kendimi, bak öldürcem ha. Elimde tabanca var. Rus ruleti yapıyorum... Ama bana dek gelmedi.

__ Gelir, gelir dene.

__ Lan iki hakkım kaldı, 4 denemede gelmediğine göre.

__ Tamam işte iki hakkını da kullan. Hem sendeki mantar tabancası olmasın olum iyi bak!

__ Olum bu rus ruleti karşında resim olunca sarmıyo, hem cesaretim de kırıldı. Sen gel de beraber yapalım.

__ Manyaksın lan sen! Sonra sana gelmesin bana gelsin. Bırak onu, ölmeyi filan. İçelim beraber. Çıkalım bi tepeye, kafaları çekelim. Bu kızlar için ölmeye değer mi lan. Satmışım anasını en kral kızın be!

__ Haklısın lan olum. Bende para yok.

__ Bende var. Arkadaşlık bu günler için var...

__ Ferdi Tayfur da var mı! !

__ Sende vardır işte kaset, onu da sen getir.

__ Tamam. Lale' de kim be, yemişim Lale'yi. O benim için ölür müydü. Biz erkeklerde çok salağız ha...

__ Bak akıllanıyorsun. Hah böyle. Kız mı yok... BEN gibi, elinin kiri olum. Hem artık kızlar istiyo, erkek peşinden koşmuyo bile. Arabaysa araba, çekersin bir dağa.

__ Bende şöförlük mü var lan.

__ Ben sürerim.

__ Çüş. Bizi de gözetle bari. Neyse konuşuruz. On dakkam doluyor. Biliyorsun Vodafonda on dakkası 41 kuruş.

__ O ÖĞRENCİYE DEĞİL Mİ.

__ Yok be, hem ben de öğrenci sayılırım.

__ İyiymiş. O. Telefonu kapar yazdığı mektubu yrtıp atar...

Aradan 2 saat geçer. 2 birayla sarhoş olmuştur. Teyipte yüreğimde yara var, durmadan kanar... İnsan olan insana böyle mi yapar diye çalıyordur. Yılmaz yine unutamamıştır. Arabadan iner.

__ Atıcam lan kendimi, tutma beni Uğur. Laleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

Nasıl yaptın bana bunu nasıl, bana bunu nasıl yaptın, nasıl. Laleeeeeee seviyorum seni kız.

__ Aptal der Uğur. Lale'nin de Edward'ın da. Yeter be 2 saatte kafamı yedin. Lale yok. Tamam mı yok. İçelim.

__ Kardeşim benim, tamam yok söz... Iıııııııııı Iıııııııııııı

***

En son çok içmiştim, içip içip kendimden geçmiş çok kötü bir gece geçirmiştim. Aradan 5-6 ay geçmişti. Artık içki içmiyor, sigara bile kullanmıyordum. Tövbekardım. Lale ise benim için bitmişti ama unutamıyordum. Kalbim çok kanıyordu... Bugün onsuzluk çok koyuyordu. O sayfa bitmişti. Onu onun hayatındaki o adamla başbaşa bırakmıştım.

O gün akşam olmak üzereydi. Havada efkar kuşları cirit oynuyorlardı. Ben yanlızdım. Kafamda bir ağrı vardı ki sanırsınız Mehteran takımı prova yapıyor. Yanlızlık adama yazdırıyordu ya da Ferdi dinletiyordu. Ben Ferdi dinlemeyi tercih ettim. ' Bak yine baharımı, kışa çevirdi' ' Aşk dolu yüreğimi taşa çevirdi' Taş derken kendimi Kdz Ereğinin en işlek yeri, sahilinde buldum. Dalgaların sesi Fazıl Say halt etmiş diyordu. Dalgalar bile Fazıl'dan iyi. En uçtaki kayaya oturdum. 'ARABESK' dinledim, bize öyle klasik müzik filan ters gelir...

Şimdi bu durumda e hani sigara da gider. Sigara can yoldaşıdır, sigara en gerekli 3 şey sıralamasında 3 şeyden biridir... Sigara kullanmıyordum! Bırakmıştım ama canım iç diyor şeytan bastırıyordu...! Şimdi yanımda Olsa. Olsa da içmezdim... İşsiz- güçsüzdüm bu saatten sonra sigaraya verecek param yoktu. Bizim tiryakileri Marlboro ya da Maltepe içenleri de anlamıyor değilim. Paran yoksa içme ama olur mu? İnsanı ne duruma düşürür sigara. Bazen düşmanından bile istersin. Sigara yoksa 'Yoklarıdır'. İllettir sigara bunu sigara içmeyenler ANLAMAZ

Yani sigara yoksa bir büyük, hadi küçük olsun içmeli! İçip kendimizden geçmeli. Şu dalgalar gibi coşmalı. Yani, şey, fakat, lakin ben alkolüde bıraktım. E be kardeş neden canımızı çektiriyosun? Alkol önemli yaşam araç- gereçlerinden en önemli 3' ten biri değil mi? Sigara, alkol veee.

Aklıma yavuklum Lale (Bella) geliyor. Allah Bellamı vermedi gitti.

(Bir zamanlar seninle ben ne mesut günler yaşardık. Kim aklını aldı senin...) (Ne bilirdim ki, ne bilirdim ki senin gönlün aşktan anlamazmış.)

Adım Yılmaz Ecevit Mesut. Ama arkadaşlarım arasında genelde Ecevit derler. Ben Yılmaz'ı tercih ederim. Yaşantımla soyadım hiç birbirine uymaz. Yavuklumun adı Lale. Ben ona ' Bella' diyorum.Tesadüf bu ya Yavuklum Alacakaranlık-taki Bella'nın tıpkısının aynısı. Türk versiyonu sanki. Bu arada yavuklum deyip duruyorum ama Değil aslında...! Siz bakmayın yavuklum dediğime. Sevdiğim, aşık olduğum ama aşkımı anlamadı. Onu da söküp atabilsem yüreğimden...

Bi kayadan bi kayaya geçerken aklıma o geldi... Gel de içme sigara, gel de içme Efes. Ben var ya ben kolayla sarhoş olurdum. Hatta coca cola bile olmayan kolalarla...! Ne derseniz deyin. Bu güzelim manzara, dalgalar, Ereğli, herşey sizi bu üçünden birinin kucağına itiyor. Ya alkol, ya kadın, ya sigara. Bu üçü adamı bunları bile içmeden başını döndürüyor. Bu üçü yavaş yavaş hayatımızı esir alıyor.

Aklıma Bella'm gelmişti ya. Offf. Olamadık birbirimizin. Lale'm Bellam, Tatlı Belam, çatalkaram, çingenem... Ferdi'den şarkılar çalıyordu. Ve bir arkadaşım beni aradı... Müzik kesildi... Kim bu diye bakarken... Tam o sırada ayağım kaydı. Telefon elimden 'vınn' diye fırladı. 'Şap' diye suya düştü... Kredi kartına 8 taksitle aldığım yıllardır kahrımı çeken hafıza kartında full 'Ferdi Tayfur' olan, resimlerim ve rehberimdeki işe yarayan- yaramayan dostlarım hepsi 'şap' diye denize düşmüştü... Ayda- yılda bir kere sahile gelmiştim. Ne şiir yazacaktım ne başka bişey. Efkarlıydım, efkarımı atacaktım... Zamanımı şimdi. Akşam vakti denizde balık değil telefon arıyorum. Balıkçılar kıs kıs gülüyordu belki... Ama BEN düşmemiştim canım sağolsun.

Fazıl galiba haklısın bu arabesk adama zararlı...!

Kendimi de alıp, yarı ıslak olarak evin yolunu tuttum. İşte tam bugünlerin, bu anların dostudur. 'Nescafe 3'ü Bir Arada' Nasıl da kafam rahatladı... Bir yudum, bir yudum daha... Bellasının da, telefonunda...

Bugün telefonu denize gömeli bir ay oluyor...

Ve Lale'nin evlenip yuva kurmasından bir hafta geçti. Evet büsbütün kapattım o sayfayı. Büsbütün gittii, büsbütün bitti bu aşkım. Artık Nescafe 3'ü bi arada içiyor, Lale'yi unutmaya çalışıyorum. Kaş-la göz arasında gitmişti lanet olsun. Hani derler ya gelin Ferrari'ye binmiş 'Ya nasip' demiş... Benimki öyle bir şeydi. Belki olabilecek bir duaya 'amin' demiştim. OLMAMIŞTI.

Görücü usülü hiç görmeden evlenmeyi düşünüyorum. Anam bana 'kız' bakıyor. Öyle 'Lale' gibisi olmasada şu saattten sonra 2. el bile olur...! Ah ulan Lale. Ah be. Sana olan aşkımı şu kayalara yazdım be.

Teybe bir Ferdi koydum gene...

'Huzurum kalmadı.... fani dünyada....... bir kara sevda! !

2013