Öykülerim: İhtiyar kurtlar (531) Şiiri - ...

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Bir taze kurt ve ihtiyar kurt ormanın derinliklerinde beraber yürüyorlardı. Bugün tecrübelerinden anlatıyordu, bugüne kadar hep 'kurt' gibi yaşayışından ödün vermeyişinden, hayatın ona kazandırdığı derslerden. E yanındaki toydu nasılsa, birisinin ona büyüklük yapması gerekliydi. Hayatın binbir cilvesi vardı. Ve kurt gibi yaşamayı öğrenmezseniz hayatın gereklerini yerine getiremeyebilirdiniz. İhtiyar kurdun başkaca bir niyeti daha vardı ya neyse. Onu hikayenin devamında nasılsa anlayacaksınız... Yemyeşil bir orman. Çiçekler, kelebekler, şelaleler ve illaki çeşit çeşit ağaçlar. Ama tehlikeliydi orman. Bu zamanda birinci düşmanları ise avcılar yani insanlardı. Önlerinden kırıta kırıta bir tavşan geçti. Sanırsınız tavşancık bu dünyada yaşamıyorda sanalda takılıyor! İhtiyar kurt

-Hadi bakalım avcı tut şu tavşanı da getir bana, dedi. Hünerini görelim. Ok gibi zıpladı taze kurt. Tabii tavşan durur mu. Güzelim bir ormanda esaslı bir kovalamaca başlamıştı. Ya yaşama, ya ölme demekti tavşan için bu kaçış. Papuç pahalıydı. Canını ayaklarında hissetti. Ve kıyasıya bir kovalamaca başladı ormanda. Birazdan ağzındaki tavşanı ihtiyar kurdun önüne bıraktı taze kurt. İhtiyarın verdiği görevi sonunda ve sonuçta başarmıştı. Hafiften böbürlendi. İhtiyar bir güzel yedi tavşanı.

- Bravo dedi. Ama dakika tuttum. Çok oyalandın. Ayakların biraz daha açılmalı. Daha çok egzersiz yapmalısın.

Taze kurt babası gibi severdi bu gün görmüş kurdu. Evet haklıydı. Oyalanmıştı. Attarafı bir tavşan bu kadar geç mi yakalanır! Gözü bir hedef buldu kendine. Avını gizli gizli takip etmeye başladı. İhtiyar bunu da farketti. Bak işte sana şans. Bakalım bu sefer daha hızlı yakalayacak mısın avını! Eğer başarırsan sana 10 puan var bugün. Yoksa babana söylerim bu çocuk iş yapmaz diye. Sana kız da bakmaz o zaman. Ziyafet çekmek istiyorum haydi delikanlı. Bu tavşan da iş yokmuş. Dişimin kavuğunu bile doyurmadı.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta