Öykülerim: Enter Hasan (690)

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Öykülerim: Enter Hasan (690)

Kadının ailesi son çare olarak geldiler. Bu derdin bir dermanı vardır ama ne? Bekleme odasında yarım saat kadar beklediler, neredeyse daha da beklemeyeceklerdi ki kapı açıldı… Ayaküstü adama
- Unutma yürümemek adamı bir adam daha yapmaz. En güzel şeydir yürümek… Ayakların çalışacak ki, beynin de çalışsın! Okey mi? Bi bunu dene bakayım… Anlaşıldı değil mi?
Adam ne için gitmişti onu bile unutmuştu ama yürüyecekti bundan sonra…
- Anlaşıldı üstadım dedi,
- Enter’a bas, hayatını kasma o zaman…
Bu arada kendisini bekleyen diğerlerini gördü…
- Buyurun, buyurun…
***
- Bu günlerde insan yaşamak için yaşamak ve yaşamamak arasında sıkışmamalı. Üç günlük şu dünya saat olarak 72 saat yapar. Ne diye şu dünyayı 24 saat yaşayacak gibi yaşıyoruz öyleyse, diye başlangıç nutkunu çekti… Sonra.
- Anladığım kadarıyla sizin bir derdiniz var beybaba ha! Zaten herkesin derdi vardır da herkes derdi ile kendisi baş eder. Ama öyle dertler olabilir ki bu dertlerden el birliği ile kurtulabiliriz…
- Hayır Hasan bey oğlum benim bi derdim yok, derdi olan
- Anlaşıldı, anlaşıldı hanım teyzemiz rahatsız…
Aslında rahatsız olanın kendisi, rahatsızlığını o kadar belli ediyordu ki. Bazen göremeyebiliyordu da işte…
- Hayır o da değil, kızım evladım…
Şöyle derinden süzdü…
- Evet dertli bu, aslında dertsiz gibime geldi de, derdi nedir. Ama siz söylemeyin, ben bulurum. Bilgisayarında ‘Enter’a bastı… Ve ekran açıldı…
- Bu kızımızın derdiiii, evlenemedi değil mi? Evde kaldı ve kafayı takıyor…
- Hayır, hayır.
- Öyleyse evli eşinden şiddet görüyor…
- Evli ama kocası çok iyidir evladım.
- O halde istedikleri olmuyor bu kızımızın… Sen ev mi istiyorsun acaba, yoksa çocuğunuz mu olmuyooor?
- Hayııır diye bağırdı, Neriman…
Aslında o kadar görünüyordu ki derdi,
- Ben, ben her şeye dokunamıyorum. Her şey, her yer bana kirli görünüyor.
(Babası) – Maalesef şu an burayı belediyenin çöplüğü gibi görüyor mesela.
Bu arada elinde olmadan oturduğu yeri, sağı- solu tekrar tekrar silmeye başladı Neriman…
- Anladım. Bu derdinizin bir çaresi var, var tabi… Zaten her derdin çaresi vardır. Yeter ki yeri zamanında o derde dur deyin ve enter’a basın.
- Entel HASAN oğlum (aslında dışarıda enter Hasan derlerdi de) bizi kurtar bu dertten…
- Bu dert öyle kolay kurtulacak bir dert değil. Hemen kurtulamaz ama hemen sonra kurtulabilir… Vereceğim akılla bu derdin üstesinden gelirsiniz inşallah…
- Ama ilk önce söyleyin bakalım bu kızımız evde, yerde, gökte, içeride, dışarıda ne iş yapar…
- Her yeri siler- süpürür, yalar- yutar. Ve akşama kadar televizyona bakar. Televizyonu da 20 değil belki de 50 kerre elindeki bezle siler. Elindeki bezi ise sürekli yıkar…
- Hımm. Enter’a basalım bakalım… Şimdi önümüze google çıktı… Arayalım aratalım bakalım…
(Google Victoria Secret Melekleri yazar….!)
- Bizde çok baktık gogola da göremedi bizim oğlan…
- Yanlış yere bakmıştır O…
***
- Şmdi bakalım bakalım… Ivvvvv, harika be… Offff
- Buldunuz mu?
- Neyi… Ha ha haaa… HAH hah haa tabi benden kaçar mı… Ama söylemem için nakt olarak 1000 Tl ücreti bayılmanız lazım…
- 1000 tl şunu 800 TL yapsak evladım. Sizi 500 alır demişlerdi…
- Sizin iş başka işlere benzemedi… Enter’a bastım mı ben bastım, e sizde entere basın bakalım. Siz enter’ a bastınız olmadı, ben bastım olduysa, enterden entere basmaya fark var demek ki… Bu entera bastım 1000 TL gayme yazdı, işine gelirse gelir, gelmediyse derdine ben ne yapayım… Hem bekleyenler vardır dışarıda… Şu 1200 TL’yi sökülecen mi?
- Enteresan bir adamsınız…
- Ha bir seans daha geleceksiniz… Olmazsa paranızın 200 TL sini iade ederim sonradan. Yalnız 2. seans 1500 TL. Demedi demeyin, dedi deyin… Enter’e basalım hadi babacık.
(Çil çil paraları saymadı…)
- Bu çuvalda 1250 TL var evladım… Sen sayarsın olur mu? Hepsi 1 Tl, bankada kağıt para kalmamıştı aylığı böyle verdiler…
- Eh ne yapalım, bizim sekreter kız saysın dursun dışarıda madem… O para tamam dediğinde bende sizin derdinize dermanı söylerim. Gerisi Allah Kerim… Zehraaa!
- Telefon yok mu evladım.
- Zehra deyince hemen damlıyor ne gerek var.
- Buyurun efendim…
- Şu çuvaldaki paraları say bakalım. Bizde enter’a basalım… Beybabalarda senin yanında beklesinler, sayma işlemin bitince, meblağ doğruysa yanıma gönder. Hadi bakalım ‘Enter’e bas biran önce…
Adamın karısı…
Sana o kadar dedim şu paraları bozuk getirme diye…
- Ha babacık kızın da o zamana kadar buraları bir güzel temizlesin… İnce temizlik yapsın… Bakarsın vereceğim akla bile gerek kalmaz… Ama televizyon yok, tamam mı Nermin?
Zaten yerinde zor duruyordu Neriman, hemen fırladı yerinden…
- Buralar çok pis, buralar çöp, İstanbul’da bu kadar çöp yok…
Annesi- babası bakakaldı, bir şey diyemediler yine…

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 12.9.2014 10:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Arslan