Gölgeler dahi o kadar sıcaktı ki çalıların dibine giren Tıstıs boylu boyunca bir halat gibi uzanmış, adeta çatal dili ağzına sığmıyor gibi sürekli dışında duruyordu.
Ormandaki ağaç dallarına konan kuşlar bile kanatlarını kırılmış gibi iki yana salmış, gagaları sürekli açık bir şekilde hızlı hızlı soluyorlardı.
Tüm hayvanlar hem yarışın sonucunu merak ediyorlar hem de bir an önce dağılıp daha serin bir yerlere gitmek için can atıyorlardı.
Yarışan iki taraftan birisi olan tavşanlar bitiş noktasının sağındaki çalılıklarda tek sıra halinde kendilerinden emin bir şekilde bekleşiyorlardı. Yolun karşısında ise diğer yarışmacı taraf olan tosbağalar sıcağın etkisiyle kafalarını kabuklarına sokmuşlar adeta benekli taşlar gibi heyecanla bekliyorlardı.
Genç tosbağalar tavşanlara:
“Biz bu yıl yarışı kazanacağız, göreceksiniz”
“Hadi oradan, o eskidendi. Son üç yıldır hep biz kazanıyoruz. Artık siz rüyanızda kazanırsınız.”
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'gülümsedim öykünüzü okurken ve çocukluk yıllarıma döndüm...çok güzeldi ders alınması gereken...sevgi ve saygılar...'
Yüreğine sağlık.
Paylaşım için teşekkürler.
ÇOK GÜZELDİ ZEVKLE OKUDUK,TOSBAĞALAR YANLIŞTA OLSA BİR ARYIŞ İÇİNDELER,YA HİÇ BİR ÇABA SARF ETMEDEN MÜKEMMEL OLMAYA ÇALIŞANLAR.:)))
ONLAR SENEYE YARIŞI KAYBEDECEKLER....
SELAM VE DUAİLE_______AHMEDİ
SÜRÜKLEYİCİ,
ZEVKLE OKUNAN,
TASVİRLER VE BENZETMELERİN MÜKEMMEL OLDUĞU,
H
A
R
İ
K
A BİR YAZI.
PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta