Sazanova
İstanbul’u hep merak ediyordum. O zamanlar şehri terk eden herkes İstanbul’a gitmiş sayılıyordu. Başka şehirlerin adı bile pek telaffuz edilmezdi. Memleketimizin dışındaki her yer İstanbul idi. Üniversite sınavları için İstanbul’u tercih etmiştim. Bir ay önce İstanbul’da bulunan bir akrabamıza mektupla haber vermiştim. O da bana nerede inip, nereye bineceğimi mektupta güzelce izah etmişti.
Hareket günü gelip çatmıştı. Anam en sevdiği tavuğu kesip yolluk yapmıştı bana. Muska şeklinde bir torba dikmiş, iki ucuna da lastik bağladıkları torbayı boynuma geçirmişlerdi. İçinde para vardı, Üç bin lira. Babam kendi parmağına taktığı yüzüğü de parmağıma takmıştı. Çıkmasın diye de bant dolamıştı yüzüğe. Nedir bunlar diye tepki gösterdiğimde, '”Oğlum İstanbul buralara benzemez, adamın donunu alırlar üstünden de haberi olmaz.“ demiş ve babasının İstanbul’da başına gelenleri anlatmıştı. Dedem ameliyat olmak için sarı öküzün parasını cebine koyup İstanbul’a gitmiş, hastaneye yatmadan önce bir namaz kılayım deyip camiye girmiş, abdest aldığında cebindeki yükü sarı öküzün parası olan ceketi alıp gitmişler. Dedem ameliyat olamadan dönmüş. O yüzden öldü diyorlardı. İşte bu yüzden paramı muska gibi koltuk altında saklayacakmışım. Eğer çalınır veya kaybolursa yol parası yapmam için de yüzüğü satacakmışım.
Korku ve ürkeklik daha otobüse binerken başlamıştı. Yanımda oturana potansiyel hırsız gözüyle bakıyordum. Selam verenlerin de parama göz koyduklarını düşünüyordum. Uyuyorum uyanıyorum hala yoldayız. Ne bitmez bir yolmuş. Sakarya’dan sonra hangi şehir nerede bitiyor, diğeri nereden başlıyor anlayamamıştım. Her taraf bina. Levhalara bakıyorum, İstanbul 200, 190, 180.O rakamların ne olduğunu bilmediğimden, sanki levha olan yer İstanbul’muş gibime geliyordu. Önümde oturan yolcuya her on dakikada bir İstanbul burası mı diye soruyordum. Önceleri tebessümle hayır diye cevap veren adamın tavrı sertleşmişti. Bu nedenle soru sormaktan çekiniyordum, ama adam bakışlarımdaki “İstanbul burası mı” sorusuyla göz göze geliyordu.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta