Öykü Nazo Gelin Şiiri - Rahim TAŞ

Rahim TAŞ
132

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Öykü Nazo Gelin

Nazo Gelin

Kız kardeşi Ali dayı sepeti kaldırır mısın diye bağırdı. Zayıf çelimsiz yaşlı Ali dayı ot sepetini sırtladı ama doğrulamadan sepetle birlikte yuvarlandı. Nazo kız da sepetten fırladı. Ali dayı kızdı küfretti, Nazo kız kardeşiyle kıkırdayarak kaçtı.
- Canın yandı mı Nazo kız, sepetten düşerken?

Yengesi yaklaştı yanına Nazo’nun, otları ayıkladı kına yakılmış saçlarından. Bayramlık entarilerini giydirdi. Görücüye çıkardı dördünde öksüz kalmış Nazo kızı, kendisini istemeye gelen akrabalarına. Bal rengi gözlerindeki şaşkınlık daha o zaman başlamıştı.
- Canın yandı mı Nazo kız, on üçünde gerdeğe girdiğinde?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi canın daha çok yandı Nazo kız?

On dördünde doğurdun, yaşamadı, on beşinde doğurdun, yaşamadı.
- Canın yandı mı Nazo gelin doğururken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebeleri doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi canın daha çok yandı Nazo gelin?

Anasının üstüne titreyerek büyüttüğü küçük gelin dayaklarla tanıştı, hem de kaynatadan. Sonra diğerleri… Entarileri doğrandı, kapı önüne konuldu, sığındı komşularına Nazo gelin.
- Canın yandı mı kaynatadan dayak yerken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi canın daha çok yandı Nazo gelin?

Siper olamamıştı yetim koca. Biçare koca ile taş taşıyıp, öğünlerinde yemlik yiyerek bir göz oda yaptılar köyün ücrasında.
- Canın yandı mı Nazo gelin, elin taşın altında kalırken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi canın daha çok yandı Nazo gelin?

Bebelerinin biri sırtında, biri eteğinde biri kucağında ekine, harmana giderdi Nazo gelin. Irgat olurdu.
- Canın yandı mı Nazo gelin, düşük yaparken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi, düşük yaparken mi canın daha çok yandı Nazo gelin?

Şehre göçtü daha sonra. Çocuklar okusun, cahil kalmasın, iş güç sahibi olsun, kimseye muhtaç olmasın diye. Gidin dedi sonra daha büyük şehirlere. Gidin dedi, ben dayanırım hasrete. Gidin ki, belaya bulaşmayın, dedi ve uğurladı fidanlarını, arkalarından su dökerek.
- Canın yandı mı Nazo ana, üç yıl boyunca görmediğin çeyrek asır ömürlü oğlunun cansız bedenini öptüğünde?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi, düşük yaparken mi, oğlunun cansız bedenini öptüğünde mi, üstüne toprak attığında mı canın daha çok yandı Nazo ana?

Dizimin dibinde olsunlar, elim saçlarını okşasın dedi, kır çiçeği iken saksıda olmayı kabullendi, düştü yollara, uzak yerlere. Yavrularına dua ederken girmişti eve gözü dönmüş vicdansızın teki. Çekiç darbeleri kafatasında iz bırakmıştı. Seccadedeki kan damlalarının her biri bir duaydı.
- Canın yandı mı Nazo ana, neşter değdiğinde tenine?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi, düşük yaparken mi, oğlunun cansız bedenini öptüğünde mi, üstüne toprak attığında mı, tenine neşter değdiğinde mi canın daha çok yandı Nazo ana?

Uykusuz gecelerde ay, karanlık gündüzlerde güneş, sevdiklerinin ateşlenmesine su, üşümesine yorgan, sofralarına katık oldu Nazo ana.
- Canın yandı mı Nazo ana, sargılar içinde aylarca sırtüstü yatarken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi, düşük yaparken mi, oğlunun cansız bedenini öptüğünde mi, üstüne toprak attığında mı, tenine neşter değdiğinde mi, sargılar içinde aylarca sırt üstü yatarken mi, elli yıl bir yastığa baş koyduğun kocanın ölümünü bir hafta sonra öğrendiğinde mi canın daha çok yandı Nazo ana?

Her biri bir yana dağılıverdi yıllarca can dediğin, canını verdiklerin.
- Canın yandı mı Nazo ana, hasret çekerken?
- Sepetten düşerken mi, on üçünde gerdeğe girerken mi, bebelerini doğururken mi, ölümlerini seyrederken mi, dayak yerken mi, entarilerin doğranırken mi, komşulara sığınırken mi, elin taşın altında kalırken mi, komşuların acıyıp getirdiği iki lokma kuru ekmeği yerken mi, düşük yaparken mi, oğlunun cansız bedenini öptüğünde mi, üstüne toprak attığında mı, tenine neşter değdiğinde mi, sargılar içinde aylarca sırt üstü yatarken mi, elli yıl bir yastığa baş koyduğun kocanın ölümünü bir hafta sonra öğrendiğinde mi, hasret çekerken mi, yol gözlerken mi canın daha çok yandı Nazo ana?

Nazo kız, Nazo gelin, Nazo ana. Sahi ya, canın en çok ne zaman yandı?

“Kimdir bu Nazo Gelin?
Böyle mahzun biçare
Böyle sefil perişan
Merak mı ettiniz?
Açılmamış bir güldür
Koklanmamış bir çiçek
İşlenmemiş som altın
El değmemiş cevherdir
Anamdır, benim anam
Nazo Gelin”

03.01.2013

Rahim TAŞ

Rahim TAŞ
Kayıt Tarihi : 4.1.2013 08:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Rahim TAŞ