MÖYTEŞEM BİR YIL
Muhtar Sülöymen, anası Vallah De hanım, arvadı Mana Ey Davran hanım, gedesi ve nökeri Perkeli Ivraham'nan, böyünü düneyinin aynısı gunner keçirdermiş. Bir gün daha çok balaca olan gedesi gonşu köyden bir gıza vurulor, deyer ki, "ay ata o gızı mana alarsan mı? " Sülöymen gözünün ağı garası gedesini heç gırar mı? "Tamam deyer geder gızı istemeye, gızın atası deyer kı "ay sülöymen deli deli olma senin geden hele beşi pitirmiyif uşaktı, buna gız mı veriler, beşik kertme yapak desen o vakıt da keçif, menım senın gedene verilecek gızım yoktu" Buna cini gızan Sülöymen bir geje geler gız yatanda, gızı telise goyuf gaçırder. Öye bir geler, telisi açer ki ne aça, yannış gızı gaçırttığını annıyer. Özözne deyer ki "men bunu geri de götüremmezem, en eysi bunu men özüme arvat gayırem. Onnan sora tırtoy gopor..
Telisi açıf tentiyen Muhtar Sülöymen bir yannan bağırıf ortalığı velveleye vermesın diye gızın agzını mökgem kapader bin yannan da nöker Parkeli Ivraham sesdener.
-Ay Ivraham, olaaaaa, s vurğunun gara gelsin, hardasan?
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta