Orta halli bir ailede dünyaya gelen necdet sakat doğmuştur
zeki ve akıllı olan bu coçuk kanbur ve çirkindi ailesi üzülmüş
ve ona ilk başlarda daha çok ilği göstermiştir bu ailenin dördünçü coçuğudur
necdet yavaş yavaş büyür ve okul çağına gelir ve okula başlar
okulda arkadaşları necdetle alay ederler necdet buna çok kızar ve üzülür
necdet çalışkan ve akıllıdır ve okulu bitirir babası necdeti bir lokantaya işe başlatır
necdet lokantada bulaşıkçılık yapar ustası necdete kısa zamanda alışır
ve yavaş yavaş necdeti çok sever espirili çalışkan temiz bir gencdir necdet
usata necdetin sadece bulaşık yıkamasın diye diğer işleride ögretir
artık necdet lokantada her işe koşar ve etrafında kim varsa kendini sevdirir
necdetin yaş ilerledikce düşüncelere dalar necdet evlenmek ister
ama benim ğibi bir kanbur ve çirkini kim alır diye düşünür ama hayal kurmadanda edemez
necdet aldıgı aylıktan kendine yetecek kadar haşlık alır ve gerisini ailesine verirdi
aylıgını alınca ufak kardeşlerini luna parka götürü ve onlarla kendide eglnirdi
necdete bakanlar korkar ve alay ederler dışlarlardı oysa necdetin gül yüreği vardı
ama necdet bunlara aldırmıyormuş gibi yapsada çok üzülür
ve içinden keşke bende kanbur ve çirkin olmasaydım diye kendi kendine konuşurdu
bazende alay edenlere benim sizden ne farkım vardiye kızardı
sizide allah yarattı benide sizi öyle sevmişm beni böyle diye karşılk verirdi
bir gün saba işe gelir ve ustası necdete kıyma cekmesini söyler
necdet olur usta der etleri kıyma makinasında çekmeye başlar
ve yine hayale dalar hayalinde bir kızla tanışır ve o esnada
ellerini kıyma makinasına kaptırır necdet can havliyle bağırır necdet
ama dört parmagını kıyma makinası çekmiştir necdetin doktora yetiştirirler necdeti
bir müddet hastanede yatıktan sonra işyerinden emekli olur necdet
ve yaşı otuzların üstündedir.
necdet bir gün parkda gezerken kendi yalarında bir kadın yanına oturur
necdet konuşmak için ne yapabilirmderken selam der kadın hiç bakmaz
necdet hokkabazlık yapar kadın yine görmez necdeti ve duymaz
necdet şaşırır çok çirkinimdimi der kadın yine bakmazo sırada baka bir kadın
yanında oturan kadına işaret ederek gidelimder osırada necdet kadına sorar sagırmı
evet der kadın yazık zavalının kimsesi yok biz allah rızası için evimizde bakıyoruz der
necdet hemen atılır nerde oturuyorsunuz şu kadın şu ilerdeki sokagın başı der
necdet parkta oturur akşam olunca kadının tarif etigi eve gider ve kapıyı çalar
kadın kapıyı acar buyrun siz parkta gördüğüm kanbursunuz ne istiyorsunuz diye sorar kadın
efendim beyinizde evdeyse bir şey söylemek istiyorum sizlere der
kadın beyim evde buyrunder evegirerler adamla tanışır necdet oturunca
hemen konuşmaya başlar efendim adım necdet ben emekliyim ve hiç evlenmedim
hanım efendi yi parkda gördüm yanınızdaki kızın kimsesi yokmuş benim evimde var
eger kızla görüş senizde beni begenirse evlenmek isterim adam necdet benim adımda ali
böyle şeyler hop diye söylenirmi sen bizi bizseni tanımayız efendim biliyorum ama
kızınızı görünce aşık oldum ve cesaretimi topladım kapınızı caldım bir konuşsanız lütfen
ali fatma gülteni cağır konuşalım der gültenin başınada gelmedik kalmamışdır
gülten mıtfaktan gelir fatmayla ali işaretle anlatırlar necdetin onu istediğini
gülten de işaret le evet der fatmayla ali ye necdet uçuyordu sanki
gülten necdeti sevmişti ve ömrünün sonuna kadar komşularına yük olmayı istemiyordu
necdet sade bir nikahla gültenle evleniz necdet aşkıyla artık çok mutlu bir hayat yaşalar.
süleyman erkuvan
Süleyman ErkuvanKayıt Tarihi : 15.5.2009 18:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!