Cemil Taş
(Yirmi altı yaşında kaybettiğim ağabeyimin anısına saygıyla)
Yıl 1959. Aylardan Eylül. Yirmidokuzunda kesilmişti göbeğim. Tavandan bacalı tek göz evde çığlığım kuzuların meleşmelerine karışmıştı. On üç yaşında evlenen Nazo gelinin doğup ama yaşamayan üç çocuğundan sonra gözbebeği olmuştum babam Süleyman’ın. Zayıf, çelimsiz ufak tefek bir çocukmuşum, bu da fazla yaşamaz denilen türden. Tahminleri doğru çıkaracaktım, sadece biraz gecikerek.
Çeyrek asırlık bir ömre ne sığdırılabilir ki?
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta