Baba Nasihati
Babası ile dertleşmesi, daha doğrusu; bir çıkış noktası bulabilmek için, onun deneyimlerine başvurmayı düşünmesi bile, hala evliliğinden vazgeçmediğinin bir ifadesiydi.
Delikanlının annesi de sadece dinler ama fikrini söylemezdi. Her zaman ki gibi sen haklısın tabii der, fikir ileri sürmezdi. Önceleri bu durum yaşlı adamın hoşuna gitmemiş de değildi.
Zamanla sığ münakaşalar ve surat asmalar başlayınca, oda bahaneyle akşamları dışarı çıkıp
Bir iki kadeh atmaya başlamıştı. Bu olay münakaşaları daha da arttırmıştı. O da kadehi akşam yemeklerine çevirince sürtüşmeler artıp ilişkiler eskimeye başlamıştı. Oğluna döndü ve Gece boyunca yolda geldiğini ve yorgunsa bir iki saat uzanmasını söyledi. Delikanlı uzanınca o da eski günlerine döndü.
Uyku sersemliğini henüz atamamıştı üzerinden. Yarı kapalı gözlerle kalabalığı takip ederek tuvalete girdi. Tuvaletten çıktıktan sonra bir sürü benzer otobüsün içinden kendi oto-büsünü bulamayacağını anlayınca kısa süreli bir panik yaşadı. Yolcu salonuna girip çayını içen kaptanın yanındaki masaya çöreklendi. Uyku falan kalmamıştı. Garsonun şirketten bıraktığı kim bilir kaç saattir demlenen zifir karası çayın şekerlerini atıp karıştırırken, bir yandan da son olayları düşünüyordu. Kaptanlar, yolculardan ayrı bir bölmede yardımcılarıyla çaylarını içiyor, gideceği zaman anons ettiriyordu. Bir gözü kaptanda olmakla beraber yeni mola verdikleri için daha zaman olmalı diye geçirdi aklından.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta