Kan çanağına dönüşmüştü gözleri, pek te samimi olmayan bir kaç gözyaşı ıslatıyordu yanaklarını ve dudaklarında son buluyordu bu ıslaklık hedef gösterir gibi
İnadına suskundu, inadına ağlamaklı ama inadına arzuluydu gözleri bir sevinci perdeliyordu sanki o ağlamaklı o suskun halleri.
Ve adam üzgündü, mahçup ve suçlu hissediyordu kendini.Ne olur diyordu sürekli.Ne olur ağlama, ne olur üzülme biliyorsun seviyorum seni diyordu, en samimi iç sesinin dışa vurşuydu bu.Hem henüz bir şey olmadı aramızda yol yakın dönmek için diyordu içinden gelmeyerek.Zira aşıktı adam yıllar sonra yeniden heyecanlıydı tanıyamıyordu kalbini.
Ve suskunluğunu bozdu kadın, eve gitmeliyim dedi.Sana tekrar gelebilmek için vakitlice gitmeliyim eve i.Sonra kaldırdı başını, sildi gözlerini minnacık elleri ile.Hadi sende git eve eşin çocukların bekler seni, bekletme onları dedi.Sonra yaklaştı gözlerinin içine bakarak; onlarda eksilmeden bende çoğalabilir misin dedi.Sabah ayazına güneşin verdiği o eşsiz sıcaklık gibiydi adamın yüzünü okşayan nefesi kadının...
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
'Adam kadına muhtaç, kadın için adam bir dizi ihtiyaçtı.' güzel ifade edilmiş bir gözlem...tebrikler her satır için...selam ile..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta