Nasılda mahpushane duvarları gibi çöktü özlemin içime
Nasıl sindi kokun,küflü soğuk yatağıma!
Parmaklıklarım ellerin kadar narin ama;
Nasılda kapatmışsın o ellerini yüzüne,
Ağladığını görmeyeyim diye...
Yazık,
Yazık ki,o ince parmaklarını aşıp,
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Yazık,
Yazık ki,o ince parmaklarını aşıp,
Gözyaşlarını öpemiyorum...
Kader diyelim,
Sadece kader...
Ağır bir hüzün işlenmiş dizelerde ustalıkla sevgili Pınar. Hasretin yakıcı yüzü ilmek ilmek anlatılmış.
Tebrikler ve saygılar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta