Oxford Vardı da... Şiiri - Yorumlar

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Oxford vardı da biz okumadık mı? Aforizma tanısal sözü, genel bir toplumsal politikaları eleştirme olaraktan, toplumların kadersi ve özgürlüksü yapısını belirlemesi açısından; olabildiğince gerçekçi ve tesbiti, bir yaklaşımdır. Neki, kişi bazlı eksiklik ve davranışlarınızı olumlamaya bir açıklama da yaparsınız. İşte o zaman durumunuzu açıklama ve halinizi mazeretli kılma bağlamında kendimize, dayanak temel söz yapmayı düşünürüz.

Oxford vardı da biz okumadık mı! Bu söz, toplumdaki yapısallığı açıklamada gösterdiği yansıma belirmesi kadar, kişisel eksiklerimizi haklı kılışın da savunmasını, aynı doğrulukta sürdürür değildir.

Özgürlük ve kader, birbirine bağlı, birbirini açıklar sözcüklerdir. Özgürlük toplumsal gücün bir var ediş belirmesidir. Toplumun bu belirmesi; okul, hastahane, laboratuvar ortamı, yol olarak sizden önce sizin çevrenizde gerektirilmişse; okumak, tedavi olmak, laborant olmak sizin zorunlu kaderinizdir. Özgürleşmeniz, kader olarak gerçekleşir. Kaderiniz de sizden önceki gerektirilmiş bir olanağın, yani özgürlüğün şimdi kazaen kullanımı olur çıkar

Böylece özgürlük ve kader nüans farklarının orjinden bütünler açı yansıması nisbetinde ayrılarak, kendi açısal tarama alanını; birbirini aynı orjinin açı yapan ışınları gibi destekler, yol aldıkça genişletirler. Şimdi özgürlük olarak var edilen, zaman geçince sizden sonraya olanak, kader olarak doğmaktadır.

Tamamını Oku
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 22.03.2009 - 09:59

    Bir ozanımız ''İnsan ölüme yazgılıdır.'' diyor bir şiirinde.ve sonrasında ''Ruhumuz plastik düşler dünyasının eşiğinde.'' şeklinde sürdürüyor dizelerini.
    ''Artık gardınızı alsanız iyi olur,dedi kalbim/Yeni bir başlangıç için...''
    Değerli Dostum KAYA'nın özenle kaleme aldığı bu kroniğini dikkatlice okudum.
    Yaşama değgin başat sırada gelen iki koşut konuyu; yazgı ve özgürlüğü karşılaştırmalı değerlendiriyor.
    Yaşamsal olguları 'plastik düşler dünyasının eşiğinde' ama ayrık coğrafyalarda gezinen ruhlara göre görecelendirmek gerekiyor gibime geliyor.
    Örnekçe,toplumsal kalkınmışlığın yükseklerde olduğu Avrupa köylüsüyle,kara sabana koşllanmış yazgısı değişmeyen insanlarımızı eşleştirmek ve aynı özgürlüklerden yararlanıyor olmasını sağlamak olanaklı değildir.
    Bence ,sistem sorunudur bu olgular..Üretim ilişkilerinin niteliğine ve niceliğine göre de değişiklik gösterir.
    Mozart'ın yaşadığı yüzyılda,Viyana kenti insanları ve İtalya halkı,Sanatçı'nın özgürlüğüne ,üretimlerine ,seçimlerine itibar etmiyordu.Yokluk ve yoksulluk içinde bir yazgıyı tamamladı Mozart.
    Şimdi Viyana sokaklarında klavsen sesleri kesilmiyor.
    Bir yazgıyı sürünerek tamamlamaya zorunlu kılınan Mozart'ın ülkesine truzm getirisi olağanüstü büyüktür.
    Oxford'lar olabilseydi bu ülkede keşke..Bilimden herkes nasiplenebilseydi.Özgür üretim,eşti gelir dağılımı olabilseydi...
    Nice ters giden yazgıların değiştiğini kanıksardık şimdi.
    Metindeki ana saptamalara katılıyor ve bu ksa saptamalarımı düşüncelerin akışına eklenti olarak sunuyorum.
    Sayın KAYA Dostumu İnsan,yaşam,us,bilgi,eylemlerimiz... gibi seçici ve gerçekten yük taşıyıcı konularda öznel / nesnel çıkışlar yapmasından dolayı kutluyorum.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta