ÖVÜNÇ VE HÜSRAN (kıssa)
Tanju, ailesinin ve evin tek oğludur;
Her dediği muteber, ne dese doğrudur!
Göklerin tek hilali, burçların tek bayrağı;
Babasının gururu, sonsuz övünç kaynağı!
Bayram ziyaretine gelen her misafire,
Hoş geldin ediyordu oğul Tanju ha bire!
El öpmek için tek tek dolaşırken balası,
Bir yandan övüyordu; balasını, babası:
“Amcası! Tanju oğlum, kolejlerde okuyor;
Her dersi ayrı, ayrı; sanki kalbe dokuyor!
Dereceler az gelir, yetmez oldu pekiyi;
İngilizce mükemmel, telaffuzu çok iyi.”
-Ya! Öylemi? Aferin, aferin oğlumuza;
Nazar değmez inşallah bu narin yavrumuza!
“Beden eğitiminde harika hareketler,
Her alanda mahirdir ne durur ne de tekler!”
-Maşallah, suphanallah! Ne de güzel ne iyi!
Bir de takdir ekleyip, süsler güzel karneyi!
“Tebrik, takdir, teşekkür; bunları çoktan aştı,
Piyano ayrı bir zevk, onda da ustalaştı.”
Sözün tam burasında Tanju’ya biri der ki:
“Peki, evladım tamam. Usanma hiç yeter ki!
Acaba bir şey desem onu da bilir misin?
Bir de ‘Kelime-i Şehadet’ getirir misin?”
Çocuk hemen dışarı çıkar dolaşır gelir,
Babasına dönerek nazikçe bilgi verir:
“Efendim, ne hol kaldı ne oda ne kilerim,
Bulup getiremedim, sizden özür dilerim!”
Pir-î Fâni der yazık, durumun ilanıdır;
Günümüz insanının, ayniyle beyanıdır!
MEHMET ŞAHAN (PİR-Î FÂNİ)
25.03.2021 – İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 25.3.2021 22:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!