Her insanın zayıf veya eksik yanları mutlaka vardır. Dolayısıyla benim de var tabi. Özellikle teknolojik bilgi ve beceri gerektiren konularda çok kötüyüm. Örneğin; bilgisayarı şöyle adam gibi kullanmak, nette – adını bilemediğim – birşeyler yapmak benim için çok zor, hatta olanaksız. Kısacası ben, teknoloji özürlüyüm.
Bakmayın bilgisayar kullandığıma; işte öylesine ve sınama – yanılma yöntemiyle birşeyler yapıyorum. Yapmak istediğimi; aklıma gelen bir sürü yöntemi kullanarak, onlarca seçenek deneyerek yapmaya çalışıyorum, sonunda oluyor. Oluyor da en son hangi seçeneği kullanarak başardığımı bir türlü bilemiyorum. Körün şeytana taş attığı gibi denk geliyor işte. “ Aaaa! ” diyorum; “ Oldu! .... Nasıl yaptım ben bunu? ”...... En son neye, nereye tıkladığımı hatırlamıyorum bile. Birisi “ Hadi bir daha yap,” dese, hayatta yapamam.Yani bir insan bir konuda ancak bu kadar yeteneksiz olur. “ Yuh! “ derler adama....
Zaten, beceriksizliğim ve aklıma gelen yere tıklamalarım yüzünden bilgisayarım birkaç kez kilitlendi. Eşim attı bilgisayarı arabaya, Ankara’ya götürdü; hastaneye hasta götürür gibi. Orada adını bilmediğim birşeyler yapıyorlar bilgisayarıma, düzeliyor. “ Kullanım hatası,” diyorlarmış...Eşime; “ Yok canım! Halt etmişler. Uyduruyorlar, ” diyorum ama, içimden “ Nasıl da biliyorlar! ” diye şaşırıyorum.
Teknoloji özürlü olmam nedeniyle bakın neler oldu: izedebiyattan bir arkadaşım bana e-mailler gönderiyor sürekli. Açmak ne mümkün! Özellikle sesli olanları....Dosyayı açmaya çalıştığımda ekranda “ Veri yetersiz ”, “ Veri eksik “ ya da “ Hata oluştu,” falan yazıyor. Allah Allah! Bu eksik veya yetersiz veri ne acaba? Ya da ne gibi bir hata oluştu? Hata benden mi kaynaklandı? İşin içinden çık bakalım çıkabilirsen! Ayıp olmasın diye, arkadaşıma bir şey söylemiyorum. O zavallı da aklına geldikçe bana e-mail gönderiyor. Sanıyor ki ben şakır şakır açıyorum gönderdiklerini.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
valla hocam başka söze ne hacet çok güzel..bir yaraya daha parmak basmışsınız...saygılar
Aynen ben, 'teknoloji özürlü' lük konusunda yalnız olmadığıma sevinmedim desem yalan olur:)))
Sevgi ve saygıyla...
Uzun zaman önce başka bir sitede ilk olarak bu yazını okumuş ve senin çağdaş mizah ustalığına hayran kalmıştım Sevgili Kamuran. Bu yüzden Antoloji'ye katılmana en çok sevinen bendim herhalde. İyi ki varsın ve iyi ki yazıyorsun!...
Gelelim şu Outlook Express meselesine. Vallahi onun suçu değil. Bilgisayarımda her birşeyim var. Avuç dolusu para vererek donanımlarımı yenileyeli 6 ay ancak oldu. Benimki de açmıyor kahretsin!!! Sesli mesaj açamıyorsun; attachment açamıyorsun; bazen resim açamıyorsun. Son günlerde banka extrelerini bile açmaz oldu meret. 'Power Point' istiyor, yüklüyorum. 'Adobe Acrobat' lazım diyorlar, zaten var. Elime ne gelirse yüklüyorum veya satın alıyorum. Sonuç SIFIR!...Şimdi ben teknoloji özürlü mü oluyorum, yoksa bu bilsayarlarda mı bir özür ola ki???...
Derdime parmak bastın yine... İçten sevgi ve tebriklerimle:)))
(Yardım etmek için bana yazdıklarından bir şey anlıyorsam arap olayım)...:-)))))))))))))))) o zaman sana bir ARAP yardim etsin:-))))))
Ozurlu olan sen degil teknoloji, inan bana.. :-)))))) Sabah kahvemle oyle iyi geldi ki yazin....
SEN HIC SUSMA KAMURAN !!!!!
Sabah sabah kasıtlı mı yazdın bunları, birisi beni anlatmış galiba... Bu kadar yazıyı başka nasıl okuyabilirdim ki?
Yorumuna kadar okudum. Demekki,yok birimizin birimizden farkı.. Çok güzel bir yazıydı. Sağ ol, var ol... Halil ibrahim Özdemir
Eyvah, eyvah, eyvak ki ne ey vak :)))))
ben de uzak durulacaklardan biriyim :))))
Sn. Esen dediklerinizi aynısı yaşıyorum,
ve yaşadıkça da güleceğim kendime
her zamanki gibi :)))))
Tebrikler....
:))) Süpersin demiştimmmm....
Çok güzel yazıyorsun çokkkkkkk....
İyi ki varsın...Güzel İnsan...
Sevgiler.....
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta