Outlook Denen Meret / deneme

Kâmuran Esen
146

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Outlook Denen Meret / deneme

Her insanın zayıf veya eksik yanları mutlaka vardır. Dolayısıyla benim de var tabi. Özellikle teknolojik bilgi ve beceri gerektiren konularda çok kötüyüm. Örneğin; bilgisayarı şöyle adam gibi kullanmak, nette – adını bilemediğim – birşeyler yapmak benim için çok zor, hatta olanaksız. Kısacası ben, teknoloji özürlüyüm.

Bakmayın bilgisayar kullandığıma; işte öylesine ve sınama – yanılma yöntemiyle birşeyler yapıyorum. Yapmak istediğimi; aklıma gelen bir sürü yöntemi kullanarak, onlarca seçenek deneyerek yapmaya çalışıyorum, sonunda oluyor. Oluyor da en son hangi seçeneği kullanarak başardığımı bir türlü bilemiyorum. Körün şeytana taş attığı gibi denk geliyor işte. “ Aaaa! ” diyorum; “ Oldu! .... Nasıl yaptım ben bunu? ”...... En son neye, nereye tıkladığımı hatırlamıyorum bile. Birisi “ Hadi bir daha yap,” dese, hayatta yapamam.Yani bir insan bir konuda ancak bu kadar yeteneksiz olur. “ Yuh! “ derler adama....

Zaten, beceriksizliğim ve aklıma gelen yere tıklamalarım yüzünden bilgisayarım birkaç kez kilitlendi. Eşim attı bilgisayarı arabaya, Ankara’ya götürdü; hastaneye hasta götürür gibi. Orada adını bilmediğim birşeyler yapıyorlar bilgisayarıma, düzeliyor. “ Kullanım hatası,” diyorlarmış...Eşime; “ Yok canım! Halt etmişler. Uyduruyorlar, ” diyorum ama, içimden “ Nasıl da biliyorlar! ” diye şaşırıyorum.

Teknoloji özürlü olmam nedeniyle bakın neler oldu: izedebiyattan bir arkadaşım bana e-mailler gönderiyor sürekli. Açmak ne mümkün! Özellikle sesli olanları....Dosyayı açmaya çalıştığımda ekranda “ Veri yetersiz ”, “ Veri eksik “ ya da “ Hata oluştu,” falan yazıyor. Allah Allah! Bu eksik veya yetersiz veri ne acaba? Ya da ne gibi bir hata oluştu? Hata benden mi kaynaklandı? İşin içinden çık bakalım çıkabilirsen! Ayıp olmasın diye, arkadaşıma bir şey söylemiyorum. O zavallı da aklına geldikçe bana e-mail gönderiyor. Sanıyor ki ben şakır şakır açıyorum gönderdiklerini.

Sonunda dayanamadım, arkadaşıma e-mail çektim. “ Senin yolladığın müzikli e-mailleri açamıyorum,” dedim. Hay keşke demez olaydım. Başıma ne işler açtım..“ Bülbülün çektiği, kendi dili belâsıymış.” Tutsana dilini be kadın! .....Arkadaşım da bana; “ Sana Outlook kuralım,” dedi. Outlook belâsı, işte o zaman musallat oldu bana.

Benim Outlook’um olmadığı için e-maildeki ilişik dosyaları açamıyormuşum galiba......Acaba Outlook dedikleri ne? ...Aslında ekranımda böyle bir şey görmüştüm galiba. Arkadaşımın sözünü ettiği o olmasın! Kaç yıldır bilgisayar kullanıyorum(güya) tıkır mıkır, Outlook’tan haberim yok. Keşke hiç haberim olmasaydı.

Ayrıca arkadaşım; “ Bizim bir grubumuz var, o gruba seni de alalım. Bizden gelenleri okursun, sen de bize gönderirsin. Biz seni üye yaparız, ” falan dedi. İyi de neyi, nasıl göndereceğim? Yok ki gönderecek bir şeylerim. ” Olsa, dükkân seni,.” derler ya, onun gibi. Esirgeyen namert olsun......” N’olur gir grubumuza, biz sana yardım ederiz,” diyor. Onun bunun yardımıyla nasıl olacak bu iş? “ Bakkal fıstığıyla yar sevilmez,” demişler.

Zavallı arkadaşım işi gücü bıraktı, benimle uğraşıyor. Ve Amerikan yardımı gibi akmaya başladı yardımlar. Arkadaşım ve onun bir arkadaşı gün boyu bana talimatlar, bilgiler yollayıp durdular..... İşte şunu şöyle yap, bunu böyle yap,” diye. Outlook kuracağız ya! .........Ya sabır! İyice bocaladım. Az buçuk bildiklerimi de tamamen unuttum telâşımdan ve bilgisizliğimin verdiği mahcubiyetimden. Yardım etmek için bana yazdıklarından bir şey anlıyorsam arap olayım! Bir sürü yabancı kelime. O dediğiniz şeyin Türkçe adı yok mu? İnsan sorar bir kez, “ Kardeşim yabancı dilin var mı? “ diye.

Yanlış anlamadıysam, dediklerinden çıkarabildiklerim sadece şunlar, yani galiba: “ Öncelikle İnternet Explorer 6 ve onunla beraber gelen Outlook Express 6 kullanmalısın...” Var mı ki kullanayım! “ Benzin vardı da biz mi içtik? ” misali. Kulakları çınlasın Sayın Demirel’in...Acaba o dedikleri şeylerden benim bilgisayarımda var da ben mi kullanmayı bilmiyorum; yoksa onları ben mi bilgisayarıma kuracağım? Bu Outlook 6 dedikleri nedir, nasıl bir şeydir? Ne işe yarar? Neden 1, 3, 5 değil de; illâ ki 6? Öfffff! Dertsiz başımı derde sokacaklar durup durup dururken, hatta soktular bile. Keşke “ e-mailleri açamıyorum,” falan demeseydim. Boşboğazlığımın cezasını çekiyorum. Hani; “ Boşboğazı cehenneme atmışlar, - Odunlar yaş. – demiş,” derler ya, aynı onun gibi. Ayıkla bakalım pirincin taşını. Ben kim, Outlook Express kurmak kim; onu kullanacak kim! Bana mı kalmış outlook kurmak! Kızdım kendime; “ Kaz değilsin, ördek değilsin; paçana kadar suda ne gezersin! ” dedim.

Talimatları okudukça ter basıyor. Ben nasıl başaracağım bu Outlook’u? Adı batasıca! Radyoda istasyon bulamayan ben, tv kumandasını bile doğru dürüst kullanamayan ben; İnternet Explorer 6, o yetmezmiş gibi Outlook Express 6 kuracağım bir de. “Ayranı yok içmeye.....” misali.Sanki onları kurmak çok kolay! ...Benim Outlook’um kaç numara acaba? (Varsa tabi.) Kimbilir benimki 3, 4, 5 falan da o nedenle işe yaramıyor. İyi de 6 sını nerden bulacağım, nasıl kuracağım? Ekmek değil ki gidip bakkaldan alayım; yemek tarifi değil ki bir komşuma sorayım....Destan gibi yazmışlar neler yapmam gerektiğini. Meğer ne zormuş o dediklerini kurmak. Onbeş bilinmeyenli denklem gibi.....” Şuraya gir, şunu seç, bunu tıkla, webde işlem yap vs.”

Daha bitmedi: Antivirüs programın var mı? “ demezler mi bir de! ... Yok daha neler! “ Buyrun, buradan yakın, “ diye homurdanıyorum. Mutlaka olmalıymış ondan. Valla ne bileyim var mı, yok mu. Kardeşim aylar önce, virüsle ilgili bir şeyler yapmıştı bilgisayarıma. O zamandan beri, kardeşimin o yaptığı şey ikide bir geliyor bilgisayarımın ekranına, dokuma tezgâhı gibi tıkırdayıp duruyor. İşte o zaman ben, bana gelen virüsleri yiyor o program sanıyorum. Virüslere karşı verdiğim savaşı kazanıyorum diye kıs kıs gülüyorum bir taraftan. Acaba bana sordukları “ antivirüs programı ” bu m’ola?

Ha! Bir şey daha: Spam yapmaktan söz etmişler. Acaba bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi? Kulağa hiç hoş gelmiyor da, şüphelendim. Hani aforoz etmek gibi sanki. Spam olmadığını bildirmezsem, bilmem şunlar şunlar olurmuş...Şimdiye kadar spam mpam yapmadım, kimseye bir şey bildirmedim; hiçbir şey de olmadı. Yalnız arada bir bilgisayarım kilitleniyor demiştim ya, o spam yüzünden olmasın. Spamdan kurtarmak ne, nasıl bir şey acaba? Spamın ne olduğunu bilmiyorum ki ondan kurtulmanın yolunu bileyim. Sizin anlayacağınız, görünmeyen bir düşmanla karşı karşıya gelmiş gibiyim. Allah sonumu hayır eyleye.

Bir de “ Takıldığın yer olursa, bize sor.” demezler mi! ...Takılmak ne demek! Ben mi takılacağım? Takılacağımı hiç zannetmiyorum. Çünkü takılmak için, bir şeyler yapmak, işe başlamak lâzım. Siz, altı aylık bir bebeğin yürürken takılıp düştüğünü gördünüz mü hiç? Takılıp düşmesi için, bebeğin önce yürümeyi öğrenmesi gerekir. İşte o nedenle ben de hiç takılmayacağım. Bana anlatılanlardan hiçbir şey anlamadığım, o Outlook 6 dedikleri mereti kurmaya cesaret bile edemeyeceğim için, hiç takılmak gibi bir problemim olmayacak......İyi de o zaman bayanlara ayıp olacak. Zar zor kursam mı acaba Outlook’u? Ama nasıl? ...Yani utanmasam, “ İmdaaaaat! ” diye bağıracağım.

Sevgili okurlar! “ Ben bir teknoloji özürlüyüm,” demekte haklıymışım, değil mi? Valla hiç abartmadım. Yazdıklarımın hepsi gerçek. Hatta eksiği var, fazlası yok. Çok ayıplarsınız diye ayrıntılara girmedim.

Sevgili okurlar! Sizde Outlook var mı? Bu nasıl bir şey? Sizinki kaç numara? 4’ ü, 5’ i, 6’ sı da ne demek oluyor? En büyüğü kaç numara? Yoksa 7’si de var mı bunun? Kurmuşken 8’ ini mi kursam acaba? Hani olmuşken, en iyisinden olsun. Nerden alınır, nasıl kurulur bu meret? Kafayı yemek üzereyim.........

Sordum diye anlatmaya kalkışmayın sakın, çünkü an – la – ta – maz – sı – nız. Daha doğrusu siz anlatırsınız da ben anlayamam. Dedim ya, ben teknoloji özürlüyüm. Ayrıca, hiç kimsenin bana Outlook’ tan, Explorer’ den söz etmesini istemiyorum. Sabrım taştı, o kelimeyi duymaya bile tahammülüm yok, yoksa her an elimden bir kaza çıkabilir....İllâ ki söz etmek istiyorsanız; outlook moutlook demeyin bana, “ O dediğin şey.....” deyin yeter, ben hemen anlarım. Teknoloji özürlüsü olabilirim ama, Allah’a şükür anlayışım kıt değil....

Bir tavsiye: Siz siz olun, benim gibi teknoloji özürlülerden uzak durun.

Kâmuran Esen
Kayıt Tarihi : 27.4.2004 00:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Baharın Türküsü
    Baharın Türküsü

    valla hocam başka söze ne hacet çok güzel..bir yaraya daha parmak basmışsınız...saygılar

    Cevap Yaz
  • Seynur Inal
    Seynur Inal

    Aynen ben, 'teknoloji özürlü' lük konusunda yalnız olmadığıma sevinmedim desem yalan olur:)))
    Sevgi ve saygıyla...

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Uzun zaman önce başka bir sitede ilk olarak bu yazını okumuş ve senin çağdaş mizah ustalığına hayran kalmıştım Sevgili Kamuran. Bu yüzden Antoloji'ye katılmana en çok sevinen bendim herhalde. İyi ki varsın ve iyi ki yazıyorsun!...
    Gelelim şu Outlook Express meselesine. Vallahi onun suçu değil. Bilgisayarımda her birşeyim var. Avuç dolusu para vererek donanımlarımı yenileyeli 6 ay ancak oldu. Benimki de açmıyor kahretsin!!! Sesli mesaj açamıyorsun; attachment açamıyorsun; bazen resim açamıyorsun. Son günlerde banka extrelerini bile açmaz oldu meret. 'Power Point' istiyor, yüklüyorum. 'Adobe Acrobat' lazım diyorlar, zaten var. Elime ne gelirse yüklüyorum veya satın alıyorum. Sonuç SIFIR!...Şimdi ben teknoloji özürlü mü oluyorum, yoksa bu bilsayarlarda mı bir özür ola ki???...
    Derdime parmak bastın yine... İçten sevgi ve tebriklerimle:)))

    Cevap Yaz
  • Abir Zaki
    Abir Zaki

    (Yardım etmek için bana yazdıklarından bir şey anlıyorsam arap olayım)...:-)))))))))))))))) o zaman sana bir ARAP yardim etsin:-))))))

    Ozurlu olan sen degil teknoloji, inan bana.. :-)))))) Sabah kahvemle oyle iyi geldi ki yazin....

    SEN HIC SUSMA KAMURAN !!!!!

    Cevap Yaz
  • Halil İbrahim Özdemir
    Halil İbrahim Özdemir

    Sabah sabah kasıtlı mı yazdın bunları, birisi beni anlatmış galiba... Bu kadar yazıyı başka nasıl okuyabilirdim ki?
    Yorumuna kadar okudum. Demekki,yok birimizin birimizden farkı.. Çok güzel bir yazıydı. Sağ ol, var ol... Halil ibrahim Özdemir

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Kâmuran Esen