Hayalin düştüğünde geceme
hiç bir uyağa uymayan
bir mısra düşer sesime
cümlelerime şiir,
ellerime ölüm karanlığında
ihanetin bulaşır
Bilmezdin,
belki de hiç hisetmezdin
sis’e bulayıp yüreğimi
gözlerin gözlerimden geçtiğinde
titreyen bedenimin sarsıntısında
hergün bir yaprak düştü toprağa
katar katar turnalar kalktı yüreğimden
katar katar göç eyledi turna sürüleri
Saçlarının tellerine sardığım
avuçlarım kanadı
Sen hastayım sandın
Oysa ben karakatran gecelerde,
sıtma ayazı yanlızlıklarda
sana, birtek sana yandım
ve ben birkez daha aşk’a kandım
Bir cemreyle toprağa düştüğünde
ha bugün ha yarın ayağa kalkar diye
can bulur, filize durur diye
ben bu sevdayı avuçlarımda
zemheri ayazlarda nefesimle ısıtıp
gözyaşlarımla,
dikenlerinin akıttığı kanımla suladım
Nelerden. nelerden vazgeçmedim bir gülüşüne
oysa ne bilirdim
göğüs kafesimin ta derinlerinde
seni sakladığım o yerde
yine ihanete kesmişken zaman
gözlerinin koyağında
günün gece’den devşirme
melez bir şafağa döndüğü vakit
kör bir ihanete kurban gidecek
ve hep sözünü ettiğim o uçurum
gözlerin olup karşıma dikilecek
Herkese dost, akraba, tanış...
ama bir tek birbirimize yabancıydık
Susmalarımda beni duymadın,
haykırmalarımda beni anlamadın
Çığlıklar çığlıklarımıza karıştı
Her dilden anlatmaya çabalarken
ve her dilden sevda sözleri biriktirirken ceplerimizde
yabancı düştük yüreğimizin diline
Her çığlığım bir tükeniş
her suskunluk bir haykırış
ve her haykırış bir intihardı aslında
ve ben her gece gözlerininden bırakınca kendimi boşluğa
kipriklerine takılırdım
ama sen, gidemem sanırdın
Yabancı gözler değdi gözlerine,
yalancı yürekler,
lanetli zamanlar...
Gözlerin ben bakınca güzelleşirdi
ellerin ben tutunca,
saçlarını ben koklayınca Misk ü anber
ben öptüğümde dudağını abı hayat
ben sardığımda leylim,leylim aşk.
Oysa sen
ekşi peynir tadında bir sevdayı
ayaküstü bir masada
ucuz,buruk tadıyla
bir şişe şaraba bulayıp
meze edip aşkımızı
ömrümüze kadeh kaldırdın
Ellerimizle büyüttüğümüz çiçeklerimiz soldu
Sekiz yıl,
otuziki mevsim ...
Öksüz bir sevdadan
yetim ayrılıklar büyüttük
ve bir zamanlar sanayken
en güzel sevda türküleri,
biriktirip mürekkebimde hüzünleri
artık ihanetini yazıyor kalemim
ve ceplerimde bir düş kaçağının
yitik aşk hikayeleri.
Ama senin utançlarından başka
hiç hikayen olmayacak sevgili
Kayıt Tarihi : 6.12.2017 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!