Düşmüydü gerçekmi anlayamadım
Rüzgâr gibi geçti otuzbeş sene
Yüksek daldan kopan bir yaprak gibi
Enginlere düştü otuzbeş sene
Düzdeki yollarım bayıra sardı
Simsiyah saçlarım erken ağardı
İkindi güneşi guruba vardı
Şu dağlardan aştı otuzbeş sene
Tarlamızı saban ile sürerdim
Yufkanın içine peynir dürerdim
Dere boylarına duvar örerdim
Seller gibi taştı otuzbeş sene
Günahkâr bir ruhum ten kafesinde
Uçmayı özleyen kuş hevesinde
Zamansız vuslatın arefesinde
Avucumdan uçtu otuzbeş sene
Kayıt Tarihi : 4.4.2007 22:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Otuzbeş yaşına geldiğimde yazmışım kırka azkaldı....
![Hakkı Şener](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/04/04/otuzbes-sene.jpg)
Ahmet Ayaz
TÜM YORUMLAR (1)