Otuz Beş Yaş Şiiri - Yorumlar

Cahit Sıtkı Tarancı
121

ŞİİR


818

TAKİPÇİ

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Tamamını Oku
  • Ender Sezer
    Ender Sezer 05.06.2007 - 11:17

    Dante Alighieri (1 Haziran 1265, Floransa - 13 Eylül 1321, Ravenna) Asıl adı Durante olan İtalyan ozan ve politikacı.56 yaşında öldü.

    Neden, otuz beş yaş Dante'nin ömrünün ortası? Nedeni basit. (Dante Alighieri, ünlü İtalyan filozof, Kayıp Cennet ve İlahi Komedya en ünlü eserleridir. Cahit Sıtkı Tarancı’nın Otuz Beş Yaş şiirinde sözü geçen Dante bu Dante'dir.) 35'inde ilahi yolculuğuna çıkan Dante gibi 35'ine geldiğinden sözeder şair. Dante 35’inde ilahi yolculuğuna çıkar çünkü insanın ancak 35’inden sonra dünyevi etkilerin dışına çıkabileceğini düşünmektedir. (İlahi Komedya) Böylece bu yaştan sonra insan hayatının ikinci dönemi başlar. Yani Dante insan hayatını 35’i merkez alarak iki ayrı ömre bölmüştür. Bu yüzden ömrünün yarısındadır ilahi yolculuğuna çıktığında.

    +Beatrice
    Dante denince ilk akla gelen isim belki de onun sonsuz bir aşk ile bağlandığı Beatrice'dir. Dante'nin çocukluğu ve gençliği hakkında çok az bilgiye sahip olunsa da, şairin dokuz yaşındayken kendisinden bir yaş küçük Beatrice'e aşık olduğu kesin olarak bilinmektedir. Komşuları Floransa'lı şövalyelerden olan Folco di Ricovero de' Portinari'nin kızı Beatrice ile komşularının evindeki bir eğlence sırasında tanışmıştı. Tanıştığı ilk andan beri Dante Beatrice'e büyük bir tutkuyla bağlandı. Beatrice ile ikinci kez karşılaştığında on sekiz yaşındaydı, bu ikinci karşılaşmadan sonra Beatrice'e olan sevgisi daha da derinleşti. Beatrice'e olan aşkı yazımını ve şiire olan bakış açısını büyük oranda etkileyecekti; İlahi Komedya'nın tohumlarını atan belki de Beatrice'e olan aşkıydı. Dante aşkından sevgilisine hiçbir zaman söz etmemiştir, nitekim 1288 yılında Beatrice Floransa'lı şövalyelerden Simone dei Burdi ile evlendi. Fakat Beatrice evliliğinden sadece iki sene sonra, 1290'da, yirmi dört yaşında öldü. Beatrice'in ölümünden sonra Dante çalışmalarına daha sıkı sarılmış, Latin edebiyatı ve felsefeye kendisini adamıştır. Kuşkusuz Beatrice'in ölümü Dante için büyük bir şoktu ve yazarın yazım hayatını da fazlasıyla etkiledi. Beatrice'in çok genç bir yaşta ölmesi, Dante'nin onu ölümsüzleştirmesine yol açmış, fikriyatında Beatrice'e maddi, ölümlü ve insani bir görünümden ziyade manevi, ölümsüz ve ilahi bir görünüm vermesine neden olmuştur.

    -Gemma
    Dante daha 12 yaşındayken ailesi tarafından Gemma di Manetto Donati ile sözlenmiştir. Ailesinin de ısrarlarıyla, 1295 yılında Floransa'lı tanınmış Donati ailesine mensup Gemma ile evlendi. Gemma'dan Pietro ve Jacapo isimlerinde iki oğlu ve Antonia isminde bir kızı olmuştur. Dante ile Gemma'nın mutlu bir evlilik geçirdikleri söylenemez. Bir çok kaynağa göre Dante Gemma ile olan evliliğinde hiçbir zaman mutlu olamadı. Yine de Dante evliliğin kutsallığına inanan birisiydi ve Gemma ile olan ilişkisine dair pek bir kanıt yoktur, kendisi de bundan eserlerinde bahsetmemiştir.
    Dante sürgün edildikten sonra karısını bir daha görememiştir.


    Cahit Sıtkı Tarancı, (4 Ekim 1910, Diyarbakır – 13 Ekim 1956, Viyana) . Asıl adı Hüseyin Cahit olan Türk şair.46 yaşında öldü.

    Otuz Beş Yaş Şiiri
    Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
    Dante gibi ortasındayız ömrün.
    ...
    Delikanlı çağımızdaki cevher,
    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
    Gözünün yaşına bakmadan gider.
    ...
    Neylersin ölüm herkesin başında.
    Uyudun uyanamadın olacak.
    Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
    Bir namazlık saltanatın olacak,
    Taht misali o musalla taşında.

    1946-Cahit Sıtkı Tarancı

    Bu şiire hakim olan zaman şimdiki zamandır. Otuz beş yaşına gelmiş bir insanın geçmiş ve geleceğine bakışı vardır.Şiir otuz beş mısradan oluşmuştur.(5x7)
    İlk iki mısradan sonra şair bütün şiirde pişmanlık,yalnızlık ve ölümden bahsetmektedir.
    Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
    mısrasından da açıkca anlaşılacağı üzere; Şair;
    Dante gibi insan hayatını 35’i merkez alarak iki ayrı ömre bölmemiştir.

    *Cebbaroğlu Mehemmed.Şair Attila İlhan`ın şiiridir.

    **Çok büyük tarihi bir yanılgıyı çözümleme çabasıdır... yazdıklarım...şiir yazma amaçlı; niyetli değil... Sadece webde ve sadece Türkçe 'Yaş Otuz Beş' tıkladığımda 13.400 konu başlıklı sonuç aldım.01.05.2007. 17:05.
    Lütfen bilimsel yönde yardımcı olunuz.
    ***Otuz Beş Yaş Şiiri,1946 Cumhuriyet Halk Partisinin Şiir Yarışmasında birincilik ödülü almıştır.Tarihte benzeri olmayan çok önemli ve aydınlığa doğru devrimlerimizi gerçekleştirmiş olan Cumhuriyetimizin de o dönemde 1946-1923=33 yaşında ve şairinin de gerçekten 35 yaşında olmasının ve bu şiirin özellikle ilk mısrası nedeni ile; duygusal bir atmosferde birinci seçilmiş olmasında çok büyük bir etken olduğunu düşünüyorum.Şu bir gerçektir ki şair ve bu şiirin ün kazanmasıyla birlikte 'Yaş otuzbeş yolun yarısı -şiirin ilk mısrasından- halkımızca bir nevi atasözü gibi benimsenmiş ve bugüne dek söylene gelmiştir; hala da öyledir.Herkesin bildiği ve hatta ezberlediği yadsınamaz bir doğru gibi bilinçlerimizde,bilinçaltlarımızda bir şekilde yer edinmesine neden olmuştur.Amacım Dante`den kaynaklanan bu hatanın bilinmesi ve gerçeğin hepimiz; özellikle ve mutlaka yeni...gelecek nesiller için düzeltilmesidir.Bu hayata bakış ve onu yorumlayışımıza; ...realist... ve daha olumlu yönde bir bakış açısı kazandıracaktır. Saygılarımla...03.05.2007-22:40
    ****BU BIR ŞİİR DEGİLDIR.
    Şiirle ilgili yapmış oldugum bir araştırmadır ve sanırım bunu ilk *****ben tespit ettim. 09.05.2007

    Cevap Yaz
  • Asli Engin
    Asli Engin 19.05.2007 - 09:34

    OTUZ BES YAS SIIRI


    Yas otuz bes! yolun yarisi eder.
    Dante gibi ortasindayiz ömrün.
    Delikanli çagimizdaki cevher,
    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
    Gözünün yasina bakmadan gider.

    Sakaklarima kar mi yagdi ne var?
    Benim mi Allahim bu çizgili yüz?
    Ya gözler altindaki mor halkalar?
    Neden böyle düsman görünürsünüz,
    Yillar yili dost bildigim aynalar?

    Zamanla nasil degisiyor insan!
    Hangi resmime baksam ben degilim.
    Nerde o günler, o sevk, o heyecan?
    Bu güler yüzlü adam ben degilim;
    Yalandir kaygisiz oldugum yalan.

    Hayal meyal seylerden ilk askimiz;
    Hatirasi bile yabanci gelir.
    Hayata beraber basladigimiz,
    Dostlarla da yollar ayrildi bir bir;
    Gittikçe artiyor yalnizligimiz.

    Gökyüzünün baska rengi de varmis!
    Geç farkettim tasin sert oldugunu.
    Su insani bogar, ates yakarmis!
    Her dogan günün bir dert oldugunu,
    Insan bu yasa gelince anlarmis.

    Ayva sari nar kirmizi sonbahar!
    Her yil biraz daha benimsedigim.
    Ne dönüp duruyor havada kuslar?
    Nerden çikti bu cenaze? ölen kim?
    Bu kaçinci bahçe gördüm tarumar?

    Neylersin ölüm herkesin basinda.
    Uyudun uyanamadin olacak.
    Kimbilir nerde, nasil, kaç yasinda?
    Bir namazlik saltanatin olacak,
    Taht misali o musalla tasinda.

    Cevap Yaz
  • Merve Arslan
    Merve Arslan 16.03.2007 - 13:16

    Tek kelime ile harika.

    Cevap Yaz
  • Lale Tetik
    Lale Tetik 21.01.2007 - 00:29

    Olgunluk çağının başlangıcıdır otuz beş yaş.Yaşamı tüm çıplaklığıyla görme yaşıdır.Bende 41 yaşında biri olarak bu duyguları yaşadım.Ama karamsarlığa kapılmadan her yaşın güzelliğini doyasıya yaşabilmeliyiz.

    Cevap Yaz
  • Erol Tüfekçi
    Erol Tüfekçi 01.12.2006 - 19:57

    bir kaç merdiven daha üstte olmalıydı bu şiir..tutup onun bunun şiirini getirenler oraya biraz düşünmeli...bu şiiri de onu da....

    Cevap Yaz
  • Nazmiye Kayar
    Nazmiye Kayar 16.11.2006 - 15:49

    Yalandır kaygısız olduğum yalan.
    Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız
    Hatırası bile yabancı gelir
    Hayata beraber başladığımız dostlarla da
    yollar ayrıldı bir bir gittikçe artıyor yalnızlığımız..
    Gökyüzünün başka rengi de varmış
    Geç fark ettim taşın sert olduğunu
    su insanı boğar ateş yakarmış
    Her doğan günün bir dert olduğunu
    insan bu yaşa gelince anlarmış.......
    Ayva sarı,nar kırmızı sonbahar
    Her yıl biraz daha benimsediğim
    Ne dönüp duruyor havada kuşlar
    Nerden çıktı bu cenaze ölen kim
    Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar........
    Neylersin ölüm herkesin uyudun uyanamadın olacak
    Kimbilir nerde,nasıl,kaç yaşında
    Bir namazlık saltanatın olacak
    Taht misali o musalla taşında.
    Cahit Sıtkı'nın bu şiirini lise yıllarımdan bu yana severek,bıkmadan,kendimde,hayatıma yakın çok şeyler bularak okurum.Bence herkes ömrü boyunca en az bir şiir ezberlemeli.Gönül ister ki çok ezberlensin ve bağıra bağıra içten samimi bir şekilde okusun....Size bir şeyler katacaktır bu ve sizi mutlu edecektir......

    Cevap Yaz
  • Özgün Yalın
    Özgün Yalın 08.11.2006 - 11:56

    yaşayarak daha iyi anlaşılıyor bu şiir okulda okurken bu kadar farkında değildim ama her yaşta anlaşılır mükemmel bir şiir

    Cevap Yaz
  • Süheyla Çalışkan
    Süheyla Çalışkan 21.10.2006 - 16:14

    En sevdiğim şiirlerden biri.Bu şiirin anlamını ancak 35 yaşından sonra çözüyor insan.Her dizesi beni anlatıyor sanki.C.sıtkı'nın ölümsüz şiirlerinden biri bence.İyiki yazmış diline sağlık şairin.

    Cevap Yaz
  • Nuran Alpaslan
    Nuran Alpaslan 21.07.2006 - 17:43

    Yolun yarısı yaş otuzbeş. Ezbere bildiğimiz nadir şiirlerden bir tanesi. Teması, işlenişi, ses uyumu. Dante yolun yarısının yaşın otuzbeşinde olduğunu söylediğinde böyle güzel bir şiirin ortaya çıkacağını bilme gibi düşüncesi olmamıştır. Yazan yüreğe sağlık olsun.

    Cevap Yaz
  • Zekâi Budak
    Zekâi Budak 01.07.2006 - 03:24

    ÖLMEK KORKUSU

    - Cahit Sıtkı TARANCI 'ya -

    Yıllarca ışık saçan adanmış bir mum gibi
    Damla damla eriyip vakit gelince bitmek
    Bahar yeline binip kanlı bir akşam vakti
    Yıldızların yüzdüğü okyanuslara gitmek

    O esrarlı ülkeden bilmem dönüş var mıdır ?
    Ama hiç gitmedim ki bunu nerden bileyim
    Yüzümdeki çizgi ne, saçımdaki kar mıdır ?
    Bu yüz benim yüzüm mü, Allah 'ım bu ben miyim ?

    Aynalar hey aynalar bu ne biçim şaka bu ?
    Böyle heyecanlara gelemem bilirsiniz
    Unuttunuz mu nedir kırkımda olduğumu
    Ben gibi bir gariple niçin eğlenirsiniz ?

    Bunca sene değişen meğer ayna değilmiş
    Kader ordan oraya nasıl savurmuş beni
    Ruhum daha doğmadan aşka mahkûm edilmiş
    O ümîd o bekleyiş yakmış kavurmuş beni

    İnsafsız senelerin tatlı vaadlerine
    Ta gönülden inanmak ah ne saf aldanış o
    Bir gün hazan telâşı girince bahçelere
    Geçmişin hasretiyle ne yürekten yanış o

    Harap gönlüm Tanrı 'dan bir davet bekler gibi
    Her akşam ve her sabah kulaklarım sestedir
    Biter ansızın ömür en güzel yerinde belki
    Hayat terennümü güç ilâhî bir bestedir

    Ah kimse bilmeyecek sabah sabah ölen kim
    Kim bu sessiz sedasız ağır ve vâkur giden
    'Kalp' diyecek şüphesiz raporlarında hekim
    Ve kimse sormayacak aslını cenazeden

    Derler ki yüce sırrı fen bilmez akıl almaz
    Oysa basit bir denklem kefen sükût artı su
    Şükür ancak o zaman hiç bir şeyciğim kalmaz
    Ne yoksulluk ne servet ne de ölmek korkusu

    (Kadıköy / İstanbul - Ocak 1975)

    Zekâi BUDAK


    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine aittir.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 141 tane yorum bulunmakta