Sevir antlaşmasıyla düşmanlar bir olarak
Yaşama hakkımızı elimizden alarak
Türk buna boyun eğer hayaline dalarak
Yurdumuz bir kalemde düşmanlara verildi
Yüzyıllarca, özgürce bağımsız yaşıyorduk
Türk’ün şan şerefini beraber taşıyorduk
Gaye bir, davamız bir Tek yöne koşuyorduk
Biz varken bu alemde yurdumuza girildi
Kabul edilemezdi Savaşmaya başladık
İlk olarak çete ve hainleri haşladık
Akabinde batıda Yunanları taşladık
Karşımıza duranlar bir bir yere serildi
Tokatı yiyen Yunan Saldırıya geçince
Atatürk emir verdi meşhur andı içince
“Ya ölüm ya istiklâl” parolasın seçince
Her şehadetten önce bir kahraman dirildi
Ülkenin her tarafı savaş alanı idi
Bu taktik Atatürk’ün deha planı idi
Taktiklerin içinde doğru olanı idi
Bu yöntemle düşmanın bel kemiği kırıldı
Bu vatan karış karış ıslandı Türk kanıyla
Fedakâr mehmetçikler Hakka koştu canıyla
Kurtardı bu vatanı, şerefiyle şanıyla
Allah’ın izni ile mutlu sona varıldı
Dokuz yüz yirmi iki ağustosun sonları
İşte bu vakitlerdir Türk’ün şanlı anları
Otuz ağustos günü yıkmıştık düşmanları
Ebedi zafer bizim, saadede erildi
Kayıt Tarihi : 29.8.2006 03:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bayramımız kutlu olsun...
Aziz Türk milletinin hürriyet ve istiklaline olan inancını bütün dünyaya haykırdığı, milli ruhunu ve onurunu yücelttiği, egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğunu simgeleyen Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdeleyen 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı, büyük zaferin 93. Yıl dönümünde milletçe gurur ve coşkuyla kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kahraman Türk ordusunun kazandığı bu emsalsiz zafer, necip milletimizin gerek duyulduğunda vatanının ve milli birliğinin düşmanları ile savaşmak için neleri göze alabileceğinin ve bağımsızlık aşkının Türk’e neler yaptırabileceğinin en nadide örneğidir.
Esaretin reddi, boyunduruğun def’i, devlet ve milletin bekası için milli birlik ve beraberliğin lüzumu, 30 Ağustos’un temel faziletlerini teşkil etmektedir. Necip Türk milleti dün olduğu gibi bugün de, istikbalde de bu faziletleri muhafaza edecek ve kutlu değerlerini kaim kılmak yolunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaktır.
Günün anlamını vurgulayan bizi tarihimize götürüp titreyip kendimize gelmemize vesile olacak duygular içeren şiirinizi ve sizi kutluyorum kaleminiz daim olsun.
Fedakâr mehmetçikler Hakka koştu canıyla
Kurtardı bu vatanı, şerefiyle şanıyla
Allah’ın izni ile mutlu sona varıldı
Zafer, “zafer benimdir diyebilenlerindir!”/ Mustafa Kemal Atatürk
Hiçbir şey, silahla kazanılan zafer kadar geçici değildir./ Chataeubriand
Zaferleri taçlandıran ve unutulmaz kılan, neye ve kime karşı kazanıldığıdır.
Vatanını işgal eden, bölüp parçalamak isteyen düşmana,
Özgürlük ve bağımsızlığını kast eden açık ya da gizli her türden düşmanlığa karşı kazanılan zaferler hem meşrudur, hem de “”büyük zaferlerdendir…”
İşte 30 Ağustos 1922’de kazandığımız zafer, böyle bir zaferdir!
Emperyalizme karşı kazanıldığı için de “EN BÜYÜK ZAFERDİR!”
Unutulmamalıdır ki onurunu ve namusunu korumak hem kişisel, hem ulusal, hem de evrensel haktır.
İstiklalden mahrum olmak ise, “EN BÜYÜK ONURSUZLUKTUR!”
“Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin telkinleri ile yükselebilsin! Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!” diyerek “TAM BAĞIMSIZLIK” ilkesini zaferin devamı ve gereği sayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, ulusun içinden çıkan Kuvayı Milliye iradesine selam olsun!
O yüksek iradenin izinden yürümek ve dünyanın en haklı mücadelesini zafere dönüştürerek kurulan Türkiye Cumhuriyetini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak “NAMUS BORCUMUZUDUR!”
Bu duygularla 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyor, aynı coşkuyu içinde hisseden tüm arkadaşlarımı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum…
30.08.2015
Mustafa Bay, “ZEYBEK HOCA”
TÜM YORUMLAR (10)