Son birkaç yıldır içinde yer aldığımız tüm tartışmaların ve eylemlerin ardından ortak hareket ettiğimiz, aynı tepkileri verdiğimiz ve gelecek için aynı duyguları, tutkuları paylaştığımız anarşistler olarak bir araya geldik. Bir araya gelişimiz, süren mücadelede, harekete mütevazı bile olsa bir katkıda bulunmayı, ateşi beslemeyi ve büyütmeyi amaçlıyor.
Bizler,
* Örgütlenmenin bir yaşam tercihi olduğunun farkındayız, örgütlenmenin kişisel olduğu kadar politik bir tavır da olduğuna inanıyoruz.
* Toplum örgütlenmedir, dolayısıyla, toplumu dönüştürmeyi ya da yeni bir toplum oluşturmayı hedefleyen her hareket, amaçlanan toplum örgütlenmesine uygun örgütlenme oluşumu sürecine girmelidir. Zira istenilen 'toplumu' değiştirmek değil, toplumun örgütlenmesini değiştirmektir.
* Anarşiyi yaşamlarımıza yaymaya çabalarken bu çabanın toplumsal bir devrimin küçük bir parçası olduğuna inanıyoruz.
* Kurtuluşun tek başına olamayacağına, bireysel özgürlüğümüzün yeterli olmayacağına, toplumun özgürleşmesinin bir parçası olmamız gerektiğine inanıyoruz. Anarşinin bir yalnızlaşma düşüncesi değil, toplumsallaşma düşüncesi olduğuna, bu nedenle benzer tepkiler veren tüm anarşist birey ve grupların kendi otonomilerini koruyarak ortak hareket edebileceğine inanıyoruz.
* Ortak hareketin merkezsiz ama koordine bir oluşum olması gerektiğini düşünüyor ve bu oluşumun ancak yeniden tanımlanmış, üzerinde anlaşılmış bir federasyon olması gerektiğine inanıyoruz.
* Ortak hareketin tüm anarşist grup ve bireyleri bir araya getirme gibi bir düşüncesinin olmaması gerektiğini düşünüyor, farklı anlayıştaki grup ve bireylerle farklı zeminlerde eylem birliktelikleri yapılabileceğine inanıyoruz.
* Sınırsız, devletsiz, özgür bir dünyanın sınıfsız bir toplumla olanaklı olduğunu biliyoruz. Bu anlamda emek mücadelesinin, devrimin ayrılmaz parçalarından birisi olduğuna inanıyor ve var olan emek mücadelelerinin farklı yöntemlerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla beraber sınıf mücadelesinin kapitalizmin yarattığı ekonomik sınıflar kadar, iktidarların ve toplumların yarattığı sınıflara karşı da yürütülmesini savunuyoruz.
* Kapitalizm ile devletin ve araçlarının toplum üzerinde uyguladığı şiddet karşısında, şiddeti sadece savunma aracı olarak görüyor ve şiddetin yöntemselleştirilmesine karşı çıkıyoruz.
* Anti-militarizmin anarşinin ayrılmaz bir parçası olduğuna, anarşinin var olan sömürü / tahakküm sistemine karşı, bir total ret duruşu olduğuna ve bu nedenle anti-militarist mücadelenin total reddin bir parçası olduğuna inanıyoruz.
* Toplumsal cinsiyet rollerini tümüyle reddediyor, cinsel kimlikleri ve yönelimleri yüzünden baskı görenlerin, kendi mücadelelerini yürütmeleri gerektiğine, bu çalışmalarla ortaklaştığımız her noktada beraber çalışmamız gerektiğine inanıyoruz.
* Toplumsal cinsiyet rollerini tümüyle reddediyoruz demenin, ilk önce kendimizi değiştirmeye başlamak olduğuna inanıyoruz.
* Ekolojik dengenin bozulmasının ve sürekli olarak saldırı altında olmasının temelinde, iktidarın ve kapitalizmin doymak bilmeyen aç gözlülüğünün yattığını düşünüyor ve ekolojik mücadelenin anarşinin ayrılmaz bir parçası olduğuna ve bu mücadele içinde farklı kişi ve gruplarla eylem birliktelikleri oluşturulabileceğine inanıyoruz.
* İktidarların sağlamlaştırılması için çizilmiş yapay sınırlar içerisine hapsedilmiş insanlara dayatılan milliyetçiliğe, millet, bayrak, sınır gibi yapay simgelere, ırk gibi ne olduğu belirsiz kavramlara karşı yürütülecek mücadelenin, özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğuna; özgürlük mücadelesinin toplumların, kültürlerin kendi kaderlerine tayin etme mücadelesi olduğuna inanıyoruz.
* Faşizmin bir insanlık suçu olduğuna ve faşizme karşı mücadelede ortak tavırlar alınabileceğine inanıyoruz.
Tarih boyunca bu topraklarda iktidar ve otorite karşıtı, özgürlükçü ve eşitlikçi hareketlerin, var olduğunu biliyor, bundan sonra da var olacağına inanıyoruz. Biliyoruz ki, dünyanın her yerinde bizle aynı duyguları paylaşan, sınırsız, sınıfsız, devletsiz, patronsuz bir dünyaya inanan insanlar var. Burada ve her yerde bu ateş büyümekte.
Şair BerzanKayıt Tarihi : 16.6.2008 14:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şair Berzan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/06/16/otonoma-deklarasyon.jpg)
Önemli Not :
İşbu yazının kaynağı ''www.hayvanozgurlugu.com'' isimli sitenin forum sayfalarındadır.
Söz konusu yazının altında yazarlarını ve kaynaklarını belirtmiş olmama rağmen ya sistem, ya da sayfa editörleri tarafından belirttiğim kaynaklar silinmiştir... / Suçlunun(!) hangisi olduğu konusunda en ufak bir fikrim yok.../ Bu boktan durumun neden olduğundan ve de nereden kaynaklandığından da...
Velhasıl-ı kelâm, durup dururken adımızı hırsıza çıkaracak olması ihtimalinden dahi korktuğum bu durumu ''Yetkili Şair'' olmadığım için düzeltme şansımın da olmamasından dolayı (maalesef) bu yorum kutusu altından yapıyorum...
Yapıyorum; çünki yanlış anlaşılmalara mahal vermemesi adına bu uyarıyı yapmak durumundaydım... //
İzanınıza...
Dostlukla...
Dip Not : Söz konusu yazılara ve tüm kaynaklara yukarıda verdiğim linkten ulaşılabilir.../
B E R Z A N
*
TÜM YORUMLAR (1)