Otogar
Bir ayrılık risâlesi
Binlerce öfke
Binlerce hüzün
Binlerce çaresizlik
Ve binlerce galon gözyaşı taşır bağrında
Ne gelen ne de giden
Kalanlardır gerçek yalnızlar
Hiç eksilmez sallanan eller
Nöbet değiştirip dururlar
Göstererek avuç içlerini sevdiklerine
Bir sağa bir sola
Yavaş yavaş sallarlar
Sanki gidişler de yavaşlayacakmış gibi
Avuç içlerinde son hatıralar görünür gurbet yolcusuna
Gidene sıla
Kalana hasret kokan
Gönülsüz eller
Otogar
Anayı oğuldan
Cânânı candan ayıran
Ne depremde yıkılır
Ne de yenisi yapılır
Ayrılıklara inat
Bir acı hatıralar kutusudur
Yirmibeş sene sonra gelip
Yaşayalım diye
Aynı hüzünleri
İşte ayrılık vakti
Içerde infaz saatini bekliyor yolcular
Sessizce
Artık arada bir parmak kalınlığında cam pencereler var
Mahpus demiri gibi soğuk
Ama ondan daha zalim
Hiçbirşey duymadan Yalnız görürsün
Sanki gözlerini silerek el sallayanları görmek
Hafifletecekmiş gibi
Yüreklere bağlanan
Bir tonluk demiri
Mahpus demirinden zalim
Konuşturmayan pencereler
İşte o an
En dilsizi bile bülbül kesilir
Çünkü şehadet parmağıyla önce gideni
Sonra da kalbini göstermek
Ben seni çok seviyorum tamam mı
Demekten çook daha kolaydır
Dün düz yolu tarif edemeyen
Ogün methiyeler düzer titreyen elleriyle
Neler anlatır neler
Tam bir dakikada
Otogarda
En dilsizi bile
Bülbül kesilir son dakikada
Uzaklara bakarak sustuğu son saatlere inat
Bir de gidene bak
Ağladığını anlamasınlar diye
Gözyaşlarını da silemiyor
Hasreti arada hapseden
Bir parmak kalınlığındaki
Pencereye güveniyor
Kıpkırmızı gözlerle izliyor el işaretlerini
Yarım yamalak anlayarak
Hadi gidin artık, diye
Içinden geçirir
Ama içine atar
Susar
Kıpkırmızı gözlerden akan damlalar
Süzülür dudak kenarından
Ve damlar çeneden aşağı
Ama gene otobüsün içine düşer gözyaşı
Onu da bırakmaz otogar
Bir ayrılık risâlesi okunur
Dalgın gözlerden
(adana-30.09.2005)
Ayhan Yavuz AçıkgözKayıt Tarihi : 7.2.2008 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!