Hatırlıyorum, etrafa karanlık çöküyordu.
Saat takriben, sanırım akşam altı otuzdu.
Çok soğuk bir Ankara akşamında, bir kış vakti,
Gidiyordum evime doğru her zamanki gibi.
Bir otobüsün içinde, pencere kenarında,
Baktım dışarıya, yorgun ve dalgın bakışlarla.
Otobüs, Balgat semtinde bir durakta durmuştu.
Bir sokak lambası etrafı aydınlatıyordu.
Başın yaslanmış durağa, bekliyordun ayakta.
Ve sen daha parlıyordun o lambanın yanında.
Öylesine baktım sana, sen durakta beklerken.
Ayıramadım sonrasında gözlerimi senden.
İstemezdim baktığımı fark etmeni aslında.
Biliyorum, elbette seni kızdırdım ilk başta.
Elin oğlu, herifin teki, dikmiş gözlerini,
Hayranlıkla inceliyordu usul usul seni.
Sinirlendiğinden çatıldı ilk önce kaşların.
İstemezdim ama ne yapalım bana kızmıştın.
Ayıramıyordum, ayıramazdım gözlerimi
Çünkü o gözlerin, gördüğüm en güzel gözlerdi.
Sonunda anladın bakışlarım neden böyleydi.
Anlayınca sebebi, yavaşça çehren değişti.
Gözlerini hafifçe kısıp, biraz gülümsedin.
Bilmem farkında mıydın nasıl güzeldi gözlerin?
Sen de merak etmiştin değil mi? bu adam kimdi?
Sonra, birdenbire otobüsüm hareket etti.
Unutulmaz o an, nasıl unutabilirim ki?
Bakıştık, gözden kaybedene dek birbirimizi.
Ankara’ya akşam vakti çöküyordu karanlık.
Gözden kaybedene dek birbirimizi, bakıştık.
İnan, gözlerin gördüklerimin en güzeliydi.
Bazen sorarım, otobüsten neden inmedim ki?
Kayıt Tarihi : 11.8.2003 11:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!