Adana yollarında henüz ikindi, erken;
Otobüs mola verdi, tam Bahçeye girerken!
Her el edene durup, yolcuları üzeli
Birden karşıma çıktı, bizim Yayla güzeli!
Açılan o kapıdan, birden içim üşüdü;
Yüklendi zahireler, yayladan dönüşüdü!
O an içime doldu, yaylaların kokusu;
Saflığın zirvesinde, yaratılmış dokusu!
O bal rengi gözleri, sanki içime aktı;
Bir ceylan saflığında, nasıl da baygın baktı!
O lepiska saçları, her teli sırma gibi;
Altın başak sarısı, bağrımı kırma gibi! ..
O zarif selvi boyda, taze körpe bir beden;
Mutlak Allahtan bulsun, sana kötülük eden!
Herbir şeyin uyumlu, güzelliğin kusursuz;
Seni ilk görürü görmez, serapta kaldım susuz!
İhtiyaç molasında, otobüsten bir in de;
Sanki bütün beyazlık, toplanmış pak teninde!
Onu birden kaybettim, gönlüm kaldı hep yasta;
Gitti yayla güzeli, kalbim kaldı: Payasta!
Mahmut Küçük
Mahmut KüçükKayıt Tarihi : 8.6.2007 15:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adana'ya bir otobüs seyahatimde, yolların meşhur sıcağında Bahçe'de verilen bir ihtiyaç molasında otobüse binip, güzelliği ile adeta yüreğimizi serinleten O meçhul güzel Türkmen kızına...Belki en fazla yarım saat kadar gördüğüm isimsiz güzele..., keşke o da bu şiirin kendine yazıldığını görüp okuyabilse....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!