Otobüse biner ihtiyar adamlar
tütün kokan yelekleriyle,
yaz kırları, sapsarı bıyıklarıyla.
Sallar, düşürür, zalim otobüs
incecik gövdeyi,köstekli saati, anıları düşürür.
Titreyen elleriyle sımsıkı tutunurlar
kapılara,bastonlara,hayata tutunurlar.
Bakar ihtiyar,dalgın adamlar
buz gümüşü gibi bakarlar,
talebenin verdiği koltuğa oturarak.
Nerede akılları, ne düşünürler?
Hastane koridorlarında yürürken
takarken gözlüğünü,
ararken mendilini, yüzünüze dalıverirler.
Otobüsler onlarındır
kalabalık ve acıtan yalnızlık,
Tanrı'yı deliler gibi sevmek onlarındır.
Bütün duraklardan görünüverirler
yıllar önce öpüşülen çardaklardan,
kahvehane kapılarından,huzur evi pencerelerinden.
Bazen duyarlar, bazen duymazlar
işitme cihazlarını okşarlar,
en sevdiği sözlerdir belki de,
"seni seviyorum büyükbaba!"
İhtiyar adamlar özlüyor
bir zamanlar güzel kokan mutfakları,
karın, boğaz,hattâ kafa açlığından beter,
sevgi açlığı.
Tozlanmış ayakkabılarıyla
kalpleriyle, ruhlarıyla,
iner ihtiyar adamlar.
Kapkalabalık otobüsler caddelerde,
yapayalnız dolaşırlar.
Hatike Şengül
Kayıt Tarihi : 8.11.2024 21:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!