İki yüzlüdür sevgili oto garlar,
Sevdalılar gibi ayrılanlar gibi....
Bir eli tutarken bir eli hep ayrılıkların ve hüzündedir...
İki yüzlüdür sevgili otogarlar
Bilirmisin, sen hayaleri,
Umutların takıp bir otobüs farına,
Her gördüğün yüzü gelecek diyerek sen zannetmeyi...
Gelmiyeceğini bile bile beklemeyi,
Sürekli açıp kapanan kapılaederken bir yanınra bakmayı...,
Bilirmisin sevgililim..
Bir yanın zikrederken bir yanında göz yaşlarını içine akıtmayı.
Şimdi otogarlarsan hızlıca ayrıldığını,
Bir yanın gelecek umuduyla kanadığını
Bilirmisin ey sevgili.ne ölüler kalktı bu şehirden,
Ardında ne ertenlemişlikler ne hüzünler bırakarak...
Ne ölüler kalktı bu şehirden
Hangi musalla taşına bırakarak tırnak izlerini,
Azrail in dostu olmayan elini tutarak...
Ne ölüler kalktı bu şehirden...
İki yüzlüdür sevgili oto garlar.
Sevdalılar gibi ayrılanlar gibi ve hiçte kavuşturamadıkların gibi.
Bir eli tutarken kavuşmanın verdiği sevinci,
BİR ELİ HEP AYRILIKLARIN HÜZNÜNDEDİR...
ONUN İÇİNDE OLSA HİÇ BİR ZAMAN SEVMEDİM BEN OTO GARLARI
Kayıt Tarihi : 15.5.2010 13:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hatice Aksakal](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/15/oto-garlar-2.jpg)
Asırlardır bir otogardayım,
Biletim yok, kimliğim de…
Bekleyenlerim nerde,
Gidecek bir yuvam var mıydı,
Neden burdayım,
Cevabı olmayan binlerce soru…
Umudum zamana direndikçe buralıyım,
Belki de birini bekliyorum,
Bekleme salonunda öğrendim,
Gözyaşlarımı içime akıtmayı…
Hergün yüzlerce vedanın,
Binlerce kavuşmanın sessiz tanığıyım,
Tabloda benden başka herkes var,
Ne kavuşuyorum, ne vedalaşıyorum,
Otobüslerin camlarında tanıdık gülüşler aramak
Yoruluncaya kadar el sallamak, ağlamak...
Bir kadın kokusunu bekler gibi telaşlanmak
sarılmak, misafir etmek gülen gözleri...
ne kadar çok istedim bugün
İnsanım çünkü.
Hiçbir yolcu tanıdık değil,
Kimseye ait değilim ben de,
Kime sallayacağım ceplerime sığınmış ellerimi…
Hani bazen çare çığ altında,
Zaman donar, iç sesimiz üşür de
Olmayacak kavuşmaların,
Gelmeyecek yolcuların…
hayaliyle tükeniriz peronlarda...
İyi ki, gözyaşlarımı içime akıtmayı öğrenmişim,
Yoksa nasıl cevaplardım onlarca soruyu
Bu soğuk bekleme odasında.
Bugün yolcular bir başka telaşlı,
Çiçekler yağıyor heryerden
Meğer bugün sevgililer günüymüş…
14 Şubat 2005
İbrahim Eroğlu
TÜM YORUMLAR (4)