SOLUĞUM KESİLDİ:
Babasız kızların bulunduğu bir ara mahalle;
Olsa gerek, ve durup durup da irkiliyorum.
Az önce, tavuklu pilav gömerken, içinde;
Rüya gibi bir ânın, Dariğa zannediyorum:
Sarı saçlı, yassı suratlı, garson bir kızı.
GÖZLEYİŞ VE DÜŞÜNCEYE İTİLİŞ:
Karnımın tokluğuna güvenirim, "Az daha;
dururum ben bu sokakta, böyle, ayakta."
Önümde, arkamda, sağımda ve solumda;
Babasız kızlar yürüyor: kıvırta kıvırta.
KANI:
Başkalarında, başkalarını görürüm.
Suretler içerisinden, suretler seçerim.
Bir bakışı, yüz bin kere tartar, ölçerim:
Her yüzde, tanıdık bir iz bulurum.
HÜLYA MI:
Az önce, tavuklu pilav gömerken, içinde;
Rüya gibi bir ânın, nereden bilebilirdim:
Peşinden, karşıma çıkacağını Esma'nın?..
10 DAKİKA ÖNCE:
Yaklaştım, bir kadına da çarptım;
Şaştım, şaştı, donakaldım, donakaldı:
İçerideki bu babasız kız Esma mıydı?
O ân duygu-dünyam, bilseniz, nasıl karardı...
YORGUN DÜŞÜŞ:
Çıktım o komünist sokaktan,
Ve kendimi kaldırımlara sürdüm.
Kaldırımlardan, suratıma yumruklar indi.
Bu yumruklar; Dilfiruzların, bir nevi suretiydi.
SON VARIŞTIR Kİ:
İzler, öldürür.
•
Saat: 18.14
Tarih: 24.06.2024
Müellif: Çepni Serhat Öztürk
Yer: Yol Üzeri, Çubuk Yolu, Otobüs İçi, Ankara.
Çepni Serhat Öztürk
Kayıt Tarihi : 24.6.2024 22:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!