Ölüm bana uzaktı,belki sadece düştü,
Hayatta konuşmazdım,ölünce çenem düştü.
Ne kadar soğuk bu su,nasıl sert şu teneşir,
Ey ölü yıkayıcı! Eza vermen yetişir.
Musallaya uzanmış cesedim tabutumda,
Yeter artık vaveyla,götürün,bir tutun da.
Cemaat hep beraber,üstüme toprak serdi,
İmam geldi yanıma,usulca talkın verdi.
Yavaş yavaş terketti,dostlarım ve ailem,
Bitti tüm meşakketler,geçti dünya gailem.
Rahatladım demişken,gürültüsü tokmağın,
Ölüler ayaklandı,ödü patladı sağın.
Açıldı defterlerim,ben bile unutmuşum,
Ne günahlarım varmış,kendimi uyutmuşum.
Geldi herkes karşıma,haklarını almaya,
Gönderin geri dedim,niyet yok hiç salmaya.
''Dünya,dünyada kaldı,hesap günüdür artık,
Ne aldınsa, yanında,defterleri kapattık.''
Dedi baştaki melek,başladı bir eziyet,
Etrafıma baktım ki,eyvah,kötü vaziyet.
Göğsünden deşilmişler,kiminin de karnından,
Boşalır bir cerahat,canlı ölür kahrından.
Kemikler paramparça,etler hep lime lime,
Sorulur neye taptın? Allahtan başka kime?
Secde ettin dünyaya,secde ettin paraya,
Doğruya yalan dedin,akı verdin karaya.
Keşkeler fayda vermez,burda mal mülk işlemez,
Binlerce tür zebani,boşa beyin dişlemez.
Allah'ım beni affet,affetmeyi seversin,
Sen afüvsün,rahimsin,beni de affedersin.
Dua ile titreyerek,fırladım ki mezardan,
Hanım dedi:-Uyan bey! bittin şu ah-u zardan.
Hem korktum şu ölümden,hem ölmedim,sevindim,
O gece sabaha dek,göğe çıktım ve indim.
Kayıt Tarihi : 18.3.2007 23:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben de gönülden kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (1)