Ötelerden Gelen Misafir İçin

(Oğlum Abdussamed Tarık’ın doğumundan bir hafta sonra.)

Çok beklettin ya, işte sonunda geldin bize,
Gelişinle gül yüzlü mehtâp indi denize,

Geldin. Hoş geldin bebek, fecir yeniden açtı,
Gönlümüz çoktan beri bu sevince muhtaçtı,

Sen geldin, çeşmelerden ab-ı hayat boşandı,
Sen geldin, yuvasından yavru kuş havalandı,

Sen geldin, gülücükler yayıldı ufuklara,
Sen geldin, mavi ışık tırmandı doruklara,

Sen geldin, aynalarda cümbüşe döndü renkler,
Sen geldin, dile geldi türkülerde ahenkler,

Ey ezgilerde adı zaman gibi uzayan,
Ey yüzünün renginde fezaları saklayan,

Ey Yüce Rabbimizin, en güzel armağanı,
Ey gülücük mahşeri, ey sevincin harmanı,

Ey bayram şekeri, ey gönlümüzün düğünü,
Ey geçmişin yarını, ey geleceğin dünü,

Sen dünyaya değil de, kalbimize hoş geldin,
Hoş geldin buralara, bana, bize; hoş geldin,

Sen geldin, intizârın ukdeleri çözüldü,
Sen geldin, evimizde herkesin yüzü güldü,

Can bebek, artık geldin; gözlerinle konuştum,
Düşlerim gerçek oldu, hayalime kavuştum,

Bakışında dünya var, ay dönüyor yüzünde,
Gecesinde bayram var, sevinç var gündüzünde,

Sen geldin, zambaklarda bahar telaşı oldu,
Sevinçten, gözlerimden gözyaşlarım savruldu,

Ne iyi ettin, geldin öteler ötesinden,
Payımı alıyorum mehtâbın bûsesinden,

Geldin de dalımızda çiçek açtı tomurcuk,
Bahçemizde taptaze bahar oldun, be çocuk,

Bu müstesna gelişi, anlatır hangi kelâm?
Selâm sana ey bebek, gönül dolusu selâm.

Şimdi dokunayım mı yüzüne gözlerimle?
Gel desem, gelir misin kafdağına benimle?

Güllerle geldin, keklik ötüşü yanağında,
Binbir avize yanar sımsıcak kundağında,

Seni yatakta değil, kalbimde buluyorum,
Uzak yerlerden o can kokunu alıyorum,

İşte beklenen muştu, güvercin kanadında,
İşte özlenen sevgi, bu bebeğin adında,

Yüreğin semasında yükseldikçe yükseldin,
İşte tebessümlerle nihayet çıka geldin,

Şimdi gül, gülistanda güllerin hiç solmasın;
Gül ki, yanaklarında hiç karanlık olmasın...

27/5/2002 Zaandam