Otel Şiiri - Yorumlar

Edip Cansever
8 Ağustos 1928 - 28 Mayıs 1986
202

ŞİİR


599

TAKİPÇİ

Denizin alçalışıyla otel bir düştü
Binlerce kalıntı şehir değerinde
Sularla kaçışan ölümler türküsü
Sırdaş olan denizlerin diline
Taşlaşmış hayat ürpertileri ardından
Şekilsiz, oynak ve iniltili
Pembe, daha doğrusu bir çocuk gülüşü renginde

Tamamını Oku
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 15.10.2012 - 15:28

    Bu da Attila İlhan'dan bir otel şiiri..

    EMPERYAL OTELİ

    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sımsıcak bir merhaba diyecektim
    başımı usulca dizine koyacaktım
    dört gün dört gece susacaktım
    yağmur sönecekti yanacaktı
    sameland seferden dönecekti
    duvardaki saat duracaktı
    kalbim kendiliğinden duracaktı
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    emperyal otelinde bu sonbahar
    bu camların nokta nokta hüznü
    bu bizim berheva olmuşluğumuz
    bir nokta bir hat kalmışlığımız
    bu rezil bu çarşamba günü
    intihar etmiş kötümser yapraklar
    öksürüklü aksırıklı bu takvim
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sesleri liman sislerinde boğulur
    gemiler yorgun ve uykuludur
    sabahtır saat beş buçuktur
    sen kollarımın arasındasın
    onlar gibi değilsin sen başkasın
    bu senin gözlerin gibisi yoktur
    adamın rüyasına rüyasına sokulur
    aklının içinde siyah bir vapur
    kıvranır insaf nedir bilmez
    otelin penceresinde duracaktın
    şehri karanlıkta görecektin
    karanlıkta yağmuru görecektin
    saçların ıslanacak ıslanacaktı
    kış geceleri gibi uzun uzun
    tek damla gözyaşı dökmeksizin
    maria dolores ağlayacaktı
    istanbul'u yağmur tutacaktı
    bütün bir gün iş arayacaktım
    sana bir türkü getirecektim
    kulaklarımız çınlayacaktı
    emperyal oteli'nin resmini çektim
    akşam saçaklarından damlıyordu
    kapısında durmanı söylemiştim
    yüzün zambaklara benziyordu
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
    asmalımesçit'teki rum kemancı
    böyle rüzgarsız kalmışlığımız
    bu bizim çektiğimiz sancı
    el ele tutuşmuş geziyordu
    gazeteler cinayeti yazıyordu
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
    emperyal oteli'nde üç gece kaldık
    fazlasına paramız yetmiyordu
    gözlerin gözlerimden gitmiyordu
    dördüncü gece sokakta kaldık
    karanlık bir türlü bitmiyordu
    sirkeci garı'nda sabahladık
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık
    hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
    hiç kimse elimizden tutmuyordu
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun.... kanıma girdin..... kabulümsün.

    ATTİLA İLHAN

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 15.10.2012 - 15:10

    yorumlarda sözünü ettiğimiz necip fazılın otel odaları şiirini kıyas kabilinden asabiliriz buraya..

    OTEL ODALARI

    Bir merhamettir yanan, daracık odaların,
    İsli lâmbalarında, isli lâmbalarında.

    Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
    Küflü aynalarında, küflü aynalarında.

    Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
    Kırık masalarında, kırık masalarında.

    Bir sırrı sürüklüyor, terlikler tıpır tıpır,
    İzbe sofalarında, izbe sofalarında.

    Atıyor sızıların, çıplak duvarda nabzı,
    Çivi yaralarında, çivi yaralarında.

    Kulak verin ki, zaman, tahtayı kemiriyor,
    Tavan aralarında, tavan aralarında.

    Ağlayın, âşinasız, sessiz, can verenlere,
    Otel odalarında, otel odalarında!...


    NECİP FAZIL

    Cevap Yaz
  • Salim Genç
    Salim Genç 15.10.2012 - 14:36

    gidilmeyen yerlere gidebilen ürperme üstadının şiirleri...
    ölümün kırıntılarından sesler aşıran engin yaklaşım ,şiirin su altında yaydığı titreşim...

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Demircan
    Hüseyin Demircan 15.10.2012 - 14:14

    valla.. otuziki kisim tekmili birden pehlivan tefrikasida okurum.. albert camus gibi vebali bogucu.. knut hamsun gibi. iki kelimeyi bir araya getiremez kerameti kendinden mennkul sozum ona yazarida..

    gercekte kalem hakki ile yazar tolstoy gogol kafka bernard shav gibi dev yani sira merak eder tomas mann de okurum pearls buck necip mahfuzda.. ancak.. iki paragrafda ruhum slkildi.. su yaziyi okuyamadim.. arkasi yarin gibi birde kisim kisim ayrilmis.. yeni moda herhalde..

    kanra bey ve sinyali bey yorumundan.. siir basligindan anladigim.. otel siiri..

    omru gurbette kirada otel handa gecmis biriyim..

    eskiden terminal esenlerde degil topkapida idi.. sirf otelde gecelememek icin.. topkapi sabahci kahvesinde gecelerdi.. gariban gurbetciler.. hamalindan.. insaat amelesinden.. tombalacisi.. tahttakalede eski elbise satani.. sinyalci diye tabir edilen dilencileri.. is icin anadoludan geleni.. corapp satan malatyalisi.. issiz berduslari.. aksaray kucukpazar.. beyoglu.. kasimpasa.. istinye.. her otelini bilirim..

    bi donem iranli istilasi.. sonra pakistanli istilasi rus romen istilasi.. bizim yeeli musteri.. ikinci sinif muamelesi gordu..

    nasil ankarada ismetpasada tahta kurusuz ev bitsiz otel yoksa.. garibanlarin kaldigi istanbul oteli icinda bitsizi cok azdir.. gerah ankaea konya temiz herkesi almazlar..

    konu otel ise.. otele gittim su oldu diye.. guzelce derdini anlatsa.. iyi olurmustu..

    mesela camlibel han duvarlarini yazmistir.. size anadoluyu gezdirir.. onyil var ayriyim kinadagindan der marasli seyh oglu satilmis icinizi burar.. bu nasil siir iki satirda beni bogdu.. ben bu dunyanin adami degilim.. insanlar.. seviyor onu okuyor.. benim sorunlu olmam okumama engel.. saygilar..

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 15.10.2012 - 13:37

    Otel odalarında yaşamak zorunda kalanlar bu şiir için nasıl yorum yapıyorlar ona bakmak lazım ama nasıl? Araştırmacı yorumculara iş düşüyor vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 15.10.2012 - 13:34

    Garibanların ve de orta sınıfın otellerde kalması mümkün değil.Ya gece kondularda ya da azami 2+1 ve azami 60-70 m2 evinde geçirir hayatını.Çoğumuz köyden göçetmişizdir,hayalimizde otel odaları yoktur da ahırı kümesi bahçesi olan tek katlı kerpiç evimiz gözümüzde tüter.Büyük kentlerde doğup büyüyenler istisnalar hariç bizim hayallerimizle uyuşan şiirler yazması beklenemez.Vesselam.

    Cevap Yaz
  • Musa Öz
    Musa Öz 15.10.2012 - 12:53

    İyi şiirler az puan alıyor. İlginç...

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi 15.10.2012 - 12:42

    çok uzun manzum hikaye. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 15.10.2012 - 12:42

    Kısacası edip canseverin bu oteli, zihninde felsefi, tarihsel, sosyolojik, psikolojik sancılar taşıyan bir entelektüelin oldukça öznel bir dille kağıda geçirilmiş bir otel sakininin duygularını içeriyor..

    oysa , aynı şairin adını funda oteli koy isimli şiiri bilinen şiir metrajına uygun bir şiir..bu uzunluktan kaçınanlara o şiiri asalım da belki bir synopsis zevki vermiş oluruz okuyucuya ..saygılarımla ve uzattığım için özür beyanı ile okuyuculardan..

    Adını Funda Oteli Koy / Edip Cansever

    Adını funda oteli koy
    Aklından gelip geçen bir yazın
    Ve akşam güneşlerinde orda burda
    Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda
    İnce ince gezinen turuncu adamların.

    Adını funda oteli koy
    Sevdamızın da adını
    Ayakları dibinde gün batımının.
    Ve ağzında binlerce güneşin tadı
    Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.

    Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.

    Cevap Yaz
  • Metin Solak
    Metin Solak 15.10.2012 - 12:39

    Hece ve kafiye elbette zordur şiirde, yani hece ve kafiyeli şiir yazmak zordur kabul, ama bence serbest daha zor. Niye derseniz serbesttede şiirin biraz şiire benzemesi için azda olsa biraz vurgu gerek. Yani öyle serbestler varki okurken uykum geliyor.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta